Türkiye’de Çevresel Kuznets Eğrisi Hipotezinin Ekonomik Büyüme ve Farklı Küreselleşme Türleri Bakımından Analizi
Küçük Resim Yok
Tarih
2023
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
Çevre kirliliği günümüzde araştırmacılar, bilim adamları ve politika yapıcılar tarafından geniş çapta üzerinde en fazla durulan konulardan biri haline gelmiştir. Özellikle CO2 salınımının belirleyicilerini araştırmak bilim adamları için önde gelen ilgi alanlarından biridir. Diğer yandan küreselleşme, ülkelerin ekonomik, politik ve sosyal yönlerden birbirleriyle etkileşime geçmesine neden olur ve kaçınılmaz olarak bu etkileşimden çevre etkilenir. Bu nedenle küreselleşme CO2 emisyonlarının önemli bir belirleyicisidir. Bu çalışma, 1970-2018 döneminde Türkiye’de Çevresel Kuznets Eğrisi hipotezinden hareketle farklı küreselleşme türlerinin (ekonomik, sosyal ve politik) çevre kalitesi üzerindeki dinamik etkilerini Vektör Hata Düzeltme Modeli (VECM) ile değerlendirmeyi amaçlamıştır. Türkiye için kişi başı CO2 emisyonu, kişi başı GSYH, ekonomik küreselleşme, sosyal küreselleşme ve politik küreselleşme arasında uzun dönem ilişkinin varlığı Johansen eşbütünleşme testi ile ortaya konmuştur. VECM Granger nedensellik testi sonuçlarına göre kısa dönemde ekonomik küreselleşmeden CO2 emisyonuna ve sosyal küreselleşmeden politik küreselleşmeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Ayrıca, uzun dönem tahmincileri bakımından kişi başı GSYH, ekonomik ve sosyal küreselleşmenin kişi başı CO2 emisyonunu pozitif yönde etkilediği, buna karşılık kişi başı GSYH’nın karesi ve politik küreselleşmenin kişi başı CO2 emisyonunu negatif yönde ve anlamlı olarak etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Bulgular, Türkiye’de politika yapıcıların çevresel kaliteyi iyileştirmesi için iklim değişikliği politikalarını belirlerken ve uygularken farklı küreselleşme türlerini de dikkate almaları gerektiğini göstermektedi
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Çevresel Kuznets Eğrisi, Küreselleşme, Ekonomik Büyüme
Kaynak
İstanbul İktisat Dergisi