kütük, ahmet2019-05-292019-05-292014https://hdl.handle.net/20.500.12514/87211. yüzyıl itibariyle tarihte görünen Selçuklular, ortaya çıktıkları coğrafyada kalmayarak yayılmacı bir politika ile bugün Uzakdoğu ve Ortadoğu adı verilen bölgelerin önemli bir kısmını kendi hâkimiyetleri altında birleştirdi. Selçuklu sülalesinin Anadolu’daki kolu olan Türkiye Selçukluları egemen oldukları coğrafyanın Türk-İslamlaşması noktasında önemli görevler ifa etti. Anadolu’ya gelen ilk Türklerin tarihini “yapan” bir devlet olarak Türkiye Selçuklularının tarihe, tarihsel olaylara ve tarih yazımına yaklaşımı nasıl olmuştur? Bu sorunun cevabına yönelik maalesef elimizde çok sınırlı materyal vardır. Dolayısıyla bu dönemdeki tarih ve tarih yazıcılığı algısı da bu sınırlı materyaller vasıtasıyla elde edilen varsayımlara dayandırılabilir. Türkiye Selçuklularının tarihini anlatan Müslüman ve Hıristiyanlar tarafından çok sayıda vekayinâme (kronik) günümüze ulaşmış olmasına rağmen bu dönem tarihçiliğini analiz etmek için yerli kaynakların, yani bu dönemde Anadolu’da yaşamış ve onların içerisinden çıkmış müelliflerin kaleme aldıkları eserleri incelemenin daha doğru kıstaslar olacağı kanaatindeyiz. Bu bağlamda değerlendirilecek iki temel kaynak vardır: İbn Bibî’nin el-Evâmirü’l Alâ’iyye fi’l Umuri’l Alâ’iyye adlı eseri ile Kerimüddin Mahmud Aksarayî’nin Müsâmeratü’l Ahbâr vE Müsâyeratü’l Ahyâr adlı eseri, Moğol istilası döneminde yazılmış olan ve bu dönem tarih yazıcılığı hakkında tutarlı tahminler yürütebileceğimiz yerli materyallerdir. Bu makalede, kronolojik olarak birbirini tamamlayan bu iki kaynakta anlatılan olaylar ve kullanılan üslup analiz edilerek Türkiye Selçukluları döneminde tarih algısı ve tarih yazıcılığı hakkında tahminler yürütülmeye çalışılacaktır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessİbn Bibî, Aksarayî, Tarih Yazıcılığı, Anadolu Selçukluları, MoğollarİBN BİBÎ ve AKSARAYÎ TARİHLERİ ÜZERİNDEN TÜRKİYE SELÇUKLULARI DÖNEMİNDE TARİH ALGISI ve TARİH YAZICILIĞI HAKKINDA BAZI DÜŞÜNCELERPresentation