ŞENGÜL, YÜKSEL2019-07-022019-07-022017-07-14https://hdl.handle.net/20.500.12514/1044Adalet, insan yaşamını ahlâkî, hukuki, siyasi ve ekonomik açılardan etkileyen önemli bir kavramdır. İnsanın Tanrı‟yla, diğer insanlarla, devletle ilişkisini belirlemede adalet kavramı önemli bir rol üstlenir. Platon, adil bir devlet için sınıfsal bir devleti şart koşar. O, vatandaşların devlette üç sınıftan birine ait olmalarını adalete uygun bulur. Adaletsizlik herhangi bir bireyin, kendisini herhangi bir sınıfa ait hissetmemesi ve sınıfını değiştirmek istemesiyle başlar. Bunun doğal sonucu ise devletin zarar görmesidir. Fârâbî‟nin felsefesinde ise adalet, varlıkta ve insanda denge esasına dayanmaktadır. Ona göre, insanları bir araya getiren ve toplum yapan etken, sevgidir. Adalet de bu birleşmeyi devam ettirecek unsurdur. Sosyal ve hukuk alanında adalet, herkese hakkının verilmesi, tüm sınıfların kendi görevlerini yapması olarak Fârâbî tarafından vurgulanmaktadır. Platon ve Fârâbî, iki farklı varlık alanı ortaya koymuşlardır. Platon bunu, idealar ve nesneler ayrımı yaparak, Fârâbî ise Zorunlu ve Mümkün varlık ayrımı yaparak gerçekleştirmiştir. Platon, toplumu bedenden ziyade, daha çok insanın psikolojik yönüyle kıyaslar. Farabi ise devleti, vücudun organlarına benzer kılarak açıklamaya çalışır. Ayrıca Fârâbî, Platon‟dan farklı olarak iradenin önemine daha çok değinir. Fârâbî, Platon‟un adalet anlayışıyla birçok ortak nokta taşımaktadır. Ancak bir İslam filozofu olan Fârâbî, adalet konusundaki farklı düşünceleriyle özgün bir siyaset anlayışını ortaya koymaktadır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessPlaton, Fârâbî, Adalet, FelsefePLATON VE FÂRÂBÎ’DE ADALET KAVRAMIMaster Thesis