UYANIK, NECİP2023-12-212023-12-21Aralık 201https://hdl.handle.net/20.500.12514/5112Tanrı’nın akıl yoluyla bilinebilir olduğunu öne süren rasyonel kanıtlamalar, nedense Tanrı ve birey ilişkisi hakkında yeterince ayrıntıya yer vermez. Bu yüzden akıl yürütmeler sayesinde Tanrı’nın var olduğunu kanıtlamaya çalışan filozofların sürekli olarak yoğunlaştıkları konu, bu ispatların daha da ileri götürülmesidir. Çünkü akıl ve mantık ilkeleri gereği daha önceki gerekçelendirmeler yerlerini yenilerine bırakmalıdır. Bu zorunluluk böylece sürüp gider. Bu yüzden rasyonel teolojinin asıl konusu Tanrı–birey ilişkisi değil Tanrı–akıl ilişkisidir. Oysa bu durum bireyin imanı için yeterince güçlü bir şey sunmaz, tersine imanı daha da zayıflatır ve onu tümüyle aklın çelişkileriyle baş başa bırakır. Varoluşçu teolojinin iddiaları bu yöndedir ve bu düşüncenin en önde gelenlerinden biri Kierkegaard’dırtrinfo:eu-repo/semantics/openAccessKierkegaard'ın Rasyonel Teoloji Eleştirisi Bağlaında Tanrı-Birey İlişkisiBook Chapter