İLTER, NEDRET2019-07-032019-07-032014-08-11https://hdl.handle.net/20.500.12514/1057Toplumsal cinsiyet, kadınlar ile erkekler arasındaki farklılıkların toplumsal düzlemde inşa edilmiş yönlerine dikkat çeken bir kavramdır. Erkekliğin ve kadınlığın kültürel olarak öğretildiği toplumlarda, fiziksel güç olarak zayıf olan kadın ikincilleştirilmiş, ezilmiş ve yok sayılmıştır. Toplumsal olarak aynı statüye sahip olmayan kadınlar ise birbirinden farklı konularda mağdur edilmişlerdir. Heterojen yapıya sahip olan ve farklı hususlarda ezilen kadınların ihtiyaçlarına binaen farklı feminizm türleri türemiştir. Problemler çeşitlendikçe çeşitlenen feminizm ilk dönemlerdekinden farklı perspektifle olaylara yaklaşmıştır. Feminizmin eksikliklerine vurgu yapan bakış açıları ise yepyeni kuramların oluşumuna zemin hazırlamıştır. Çalışmada toplumsal cinsiyet kavramı temelinde kadın ve erkeklere öğretilen toplumsal rollerin, cinsiyetin bir parçası olarak algılanmasından kaynaklanan sosyal problemlere çözüm sunma amacı güden feminist epistemoloji irdelenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın neticesinde vardığımız sonuca göre tarihsel süreç içerisinde, dönemin koşullarına göre kendini revize eden feminizmin “çoğulculuk” vurgusundan ilham alıp, feminizmin eksikliklerinin eleştirisiyle gündeme damgasını vuran yepyeni bir kuram –Queer Kuram– ile tanışmaktayız. Bu araştırmada literatür taraması yöntemi kullanılmıştır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessFeminizm, Toplumsal Cinsiyet, Queer Kuram.TOPLUMSAL CİNSİYET GERİLİMLERİ ÜZERİNDEN FEMİNİZMİ TARTIŞMAKMaster Thesis