Yazar "Beltekin, Nurettin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AN ANALYSIS ON EDUCATIONAL QUALIFICATION PRESENTATIONS OF THE JOB SEEKERS IN THE LABOR MARKETS(2019) Beltekin, Nurettin; Özdemir, YalçınThe purpose of this study is to analyze the presentation of educational qualifications in job seeking behavior. The study is based on the resumes uploaded on e-job search portals. In the study, a total of 114 resumes belonging to individuals who were seeking jobs in the informatics, industry and service sectors was examined. The data obtained from the resumes were analyzed with content analysis. As a result of the study, it is argued that the theory of human capital, which establishes a linear relationship between education and employment, is insufficient to explain the relationship between education and employment, and at the same time has an ideological function by separating employment from social context.Öğe Denizli Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ndeki Öğretmen Adaylarının Değer Öncelikleri(Eurasian Journal of Educational Research, 2016) Beltekin, NurettinProblem Durumu: Bzim kolaylıkla görebildiğimiz bir davranış sadece sadece değerlerin bir sonucudur. Öğretmenlerin öğretme davranışları da onların değerleri tarafından etkilenmektedir. Bu yüzden değerler konusu öğretim çalışmalarına temel teşkil eder. Eğer öğretmen adaylarının değerlerini anlayabilirsek öğretmen adaylarının olası öğretme davranışlarını tahmin edebiliriz. Böylelikle öğretmen adaylarının hangi değerlerinin öğrtmenlik becerilerine engel teşkil edip etmediğini bulabiliriz. Ve onlar mezun olmadan onları eğiterek onları etkieyebiliriz. Öğretim becerilerine engel olan değerleri değiştirmeye çalışmalıyız ve öğretim becerilerine destek olan değerlerini de geliştirmelerine yardımcı olmalıyız. Araştırmanın Amacı: Bu araştırmanın amacı öğretmen adaylarının değerlerinin oluşumuna ve önceliklerinin belirlenmesine katkısı olan amaç ve araç değerlerinin ne olduğunu keşfetmektir. Çalışmaya yön veren sorular aşağıdaki gibidir: (1) Geleceğin okul öğretmenleri olarak öğretmen adaylarının amaç ve araç değerleri nelerdir? (2) Fakültenin çeşitli bölümlerinde okuyan öğretmen adaylarının değer öncelikleri sıralamasında farklılıklar bulunmakta mıdır? (4) Değerleri cinsiyet gibi kontrol edilemeyen değişkenlere göre farklılık göstermekte midir? Araştırmanın Yöntemi: Öğretmen adaylarının değerlerini ölçmek için Schwartz Değerler Ölçeği (SVS) kullanılmıştır. Bu çalışmanın evrenini eğitim fakültesinin farklı bölümlerine devam etmekte olan 4856 öğrenci oluşturmaktadır. Veriler rastgele tabakalı örnekleme tekniği kullanarak belirlenen 498 öğrenciden elde edilmiştir. Araştırmanın %63'ünü (323) kız öğrenci, % 35%'ini (173) erkek öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın Bulguları: Sonuçlar göstermektedir ki kız öğretmen adaylarının %48'i ve erkek öğretmen adaylarının %41'i aile güvenliğini hayatlarına yön veren üstün öneme sahip amaç değer olarak ilk sıraya yerleştirmişlerdir. Kız ve erkek öğrenciler arasında birinci sırada konzervatif bir amaç değer olan aile güvenliğinin ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Aile güvenliği "Güvenlik" üst değer tipi sıralamasına girmektedir. 1,2,3 ve 4. Sınıfta okuyan öğretmen adaylarının ilk üç sınıfta davranışlarına etki eden öncelikli ana değer olarak conservative değerleri (ulusal güvenlik ve aile güvenliği) seçtikleri, dördüncü sınıfa gelindiğinde ise öncelikli değer olarak evrensel bir değer tipi olan Dünya'da barış ana değerinin tercih edildiği görülmektedir. Dikkat çeken başka bir nokta ise evrensel bir değerin öncelik sıralamasında fakültede geçirilen zaman arttıkça kademeli olarak yükselmesi ve birinci sırada yer alan konzervatif bir değerin yerini almış olmasıdır. Dördüncü sınıfta konzervatif değerler 2. 3. Sıralara ötelenmiştir. Sosyal Bilgiler öğretmenliği dışında diğer bölümlerde okuyan öğretmen adaylarının davranışlarına yön veren öncelikli değer olarak konzervatif değerleri tercih ettikleri görülmektedir. Sosyal bilgiler öğretmenliği bölümünde okuyan öğrenciler için ise ilk sırada evrensel bir değer olan Dünya'da barış yer almıştır. Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri: Elde edilen veriler ışığında öğretmen adaylarının davranışlarına öncelik veren değerler bakımından en çok konzervatif üst sıra değer tipinden etkilendikleri söylenebilir. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki konzervatif değer tipi olan gelenek'ın araç değeri dindarlık, ulusal güvenlik ve aile güvenliği amaç değerlerinin araçları olan sağlık ve temizliğik araç değerlerinin önüne geçememiştir. Öyle görünüyor ki öğretmen adayları için ulusal güvenlik ve aile güvenliği dindarlık araç değerinden daha önceliklidir. Öğretmen adaylarının öncelikli ara değeri Sağlık olmuştur. Güvenliği sağlayacak ara değer öğretmen adaylarına göre ilk sırada sağlıktır. İhtiyaçlar insanın hayatında bitmek tükenmek bilmeyen bir döngüdür. Motivasyon sürecini bu bitmek tükenmek bilmeyen ihtiyaçlarımız başlatır. İhtiyaç organizmada bir dengesizlik yaratır. Bu dengesizlikten kurtulmak için motive olur ve bir davranışta bulunuruz. Eğer davranışımız uygun bir davranışsa organizmamızı tekrar dengeye sokar ve bu sefer başka bir ihtiyacı karşılamak için güdüleniriz. Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisinde bir insanın hayatında ihtiyaç olarak görebileceği ihtiyaçları en temel ihtiyaçtan en uzak ihtiyaca doğru sınıflandırmıştır. Ve Maslow'un teorisinin dayandığı bilimsel ilkelere göre bir önceki basamakta yer alan ihtiyaçlar karşılanmadıkça bir sonraki basamakta yer alan ihtiyaç için güdülenemeyiz ve davranışta bulunamayız. Yani fizyolojik ihtiyaçları karşılanamayan bir birey güvenlik ihtiyacı için motive olamaz. Öğretmen adaylarının conservative değerleri sıklıkla davranışlarına yön veren öncelikli değerleri olarak görmeleri bunun yanında çevre ve kişisel değerleri ön sıralara taşıyamamaları güvenlik ihtiyaçlarını karşılayamadıkları, gerilim yaşadıkları ve üst basamaklarda yer alan sosyal ihtiyaçlar, saygı ihtiyacı ve kendini gerçekleştirme ihtiyacı için motive olamadıklarını anlatıyor olabilir. Verilere bakıldığında üst sıra değer tipi olan Özgenişletim (başarı, güç ve hazcılık) değer tipinin öncelikli değerler olarak algılanmadığı göze çarpmaktadır. Öğretmen adaylarının öz genişletim değerlerini davranışları için öncelikli birer değer olarak görmüyor olmaları Türk toplumunun kültürel yapısından kaynaklanıyor olabilir. Bununla birlikte öğretmen adayları için bir üst sınıfa çıktıkça evrensel değerlerin konzervatif değerleri bastırıp davranışa yön veren öncelikli değer olarak ortaya çıkması dikkat çekicidir. Eğitime ayrılan süre; Sosyal adalet, Dünya barışı gibi davranışa yön veren evrensel araç ve amaç değerlerin öne çkmasına yardım ediyor olabilir. Öğretmen adaylarının üst sıra değer tiplerinden birisi olan değişime açık olma davranışlarını geliştirmeleri gerekmektedir. Bir insanı değişime açık hale getiren değerler Schwartz'a göre meraklı olma, kendi hedeflerini belirleme araç değerleri ve öz-saygı, yaratıcılık amaç değerleridir. Yaratıcılığı davranışlarına yön veren öncelikli değer olarak gösteremeyen öğrenciler yaratıcı nesiller yetiştirmekte zorlanabilirler. Değişime açık olmayı sağlayacak amaç ve araç değerler konusunda çalışmalar yapılabilir ve öğretmen adayları desteklenebilirÖğe İşgücü talebi ve eğitim ilişkisi üzerine bir analiz (iş ilanları örneği)(2014) Beltekin, NurettinBu çalışmanın amacı işverenlerin iş ilanları yoluyla işgücü ve eğitim ilişkisini eğitim ekonomisi kuramları çerçevesinde çözümlemektir. Çalışma içerik analizine dayalı nitel bir araştırmadır. Bu kapsamda kariyer.net web sayfasında farklı sektörlerden 100 iş ilanı incelenmiş ve ilanlardaki eğitim kriterlerine göre sınıflandırılmıştır. Bulgulara göre işgücü talebi ve eğitim arasındaki ilişkinin doğrudan, dolaylı ve eleme amaçlı olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte işgücü talebi ve eğitim arasındaki ilişkinin daha fazla dolaylı ve eleme amaçlı olarak kurulduğu saptanmıştır. Eğitimin tüm okul tür ve düzeylerinde “ekonomiye duyarlı” hale getirilmeye çalışıldığı bir zamanda eğitim ve işgücü talebi ilişkisinin giderek dolaylı ve eleme amaçlı olarak kurulması bu süreci yeniden gözden geçirmeyi gerektirmektedir. Bu nedenle eğitim sürecinde “educare ve educere” dengesi doğru bir şekilde kurulmalı, bireylerin eğitimi diploma ve sertifika toplama süreci olarak görmesini engellemeli ve insan, toplum ve doğa ilişkilerini sağlıklı bir şekilde geliştirmelerine yardım edecek şekilde düzenlenmelidir. Mesleki beceriler çalışma koşullarına göre eğitim ve yetiştirmeyi içerecek şekilde belirlenmelidir.Öğe KIZLARIN OKULA ERİŞİM VE DEVAM ORANLARININ ARTIRILMASI: İKNA SÜRECİ(e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2018) Yıldırım ,M. Cevat; Beltekin, Nurettin; Oral, Tülay TalayGeleneksel nedenlerin yanı sıra eğitimde artan değer kaybı, eğitimli işsiz sayısının artışı, sosyal, kültürel gibi nedenler kızların okullaştırılması önünde engel oluşturmaktadır. Bu engellerin etkisinin minimize edilmesine yönelik gerek ulusal gerek uluslararası bağlamda birçok etkinlik ve kampanya yürütülmektedir. Bu bağlamda kızların okullaştırılmasını artırmak için yeni yöntem ve teknikler işe koşulmaktadır. Bu tekniklerden biri de ikna sürecidir. Bu araştırmanın amacı, kız çocuklarının okullaştırılmasında ikna tekniklerinin etkisinin belirlenmesidir. Bu araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden eylem araştırması yöntemi kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış gözlem, doküman incelemesi ve yarı yapılandırılmış görüşme yöntemleriyle veriler toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, ölçüt örneklem yöntemiyle belirlenen Mardin ilinin Midyat ilçesindeki 20 eğitim koçundan oluşmaktadır. On bir eğitim koçuyla yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Eğitim koçları, ikna sürecinde 400 kız öğrenciye ve 300 aileye ulaşmışlardır. Bu görüşmelerde katılımcılara, projenin etkililiği, kız çocuklarının okullaşmasındaki dirençler, kız çocuklarının okullaştırılmasında kullanılan ikna türleri gibi konuları içeren dokuz soru sorulmuştur. Veriler, betimsel analiz ve içerik analizi teknikleriyle çözümlenmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre; ikna sürecinden sonra kız öğrencilerin başarısı, okula devam oranlarının ve okullaşma oranlarının arttığı, okul-aile arasında işbirliğinin geliştiği görülmüştür. Kız çocuklarının okullaşmasına yönelik birçok girişim ve çabaya karşın kızların önemli bir oranı hala okul dışındadır. Dolayısıyla, kızların okullaştırılmasına ilişkin etkili bir rehberlik, toplu bir ikna süreci ve güçlü bir kampanya yürütülmesine halen ihtiyaç vardır.Öğe KOLONİZE EDİLMİŞ BİR ALANI ARAŞTIRMAK: Alman Oryantalist Çalışmalarında Zazalar(e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2020) Beltekin, NurettinZazalara ilişkin araştırma alanı yaklaşık iki yüz yıldır özellikle oryantalistler, Kemalistler ve Batılı araştırmacılar tarafından kolonize edilmiştir. Bu kapsamda üretilen bilgiler bugün Zazalar üzerine yapılan araştırmalarda temel kaynak olarak kullanılmaktadır. Üretilen bilginin siyasal doğası bilginin kullanımına ilişkin ciddi uyarılar barındırmaktadır. Buna karşın araştırmacılar söz konusu bilgiyi bilimsel bilgiolarak kullanmaktadır. Araştırmalarda Batılı araştırmacıların kimlikleri, hangi niyet ve motivasyonlarla bölgeye geldikleri ihmal edilmektedir. Oysa bu özellikler bilgi üretim süreçlerinde bilgiye nüfuz ettiğinden ihmal edilemez bir öneme sahiptir. Bu çalışmada Zazalara ilişkin araştırmalar yapan Alman oryantalistleri ve çalışmaları incelenmiştir. Almanlar oryantalistler Berlin’de ve özellikle de Leibzig Oryantal Çalışmalar Enstitüsünde öğrenim görmüşlerdir. Zazalara dair çalışmaların yapıldığı dönemde Almanya’da Uygulamalı Oryantalizm ekolü egemendi. Bu ekol devlet kurumlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalışmayı esas almaktadır. Bu araştırma, Alman oryantalistlerinin Zazaları, Almanların Avrupa’da benzersiz ve üstün oldukları savını desteklemek üzere yapılan Aryanlık mühendisliği nesnesine dönüştürüldüğünü ileri sürmektedir. Bu nedenle araştırmacıların oryantalist veasimilasyonist bilgi üretimine maruz kalan Zazaların mirasını esas almak bilim insanının ahlaki sorumluluğu olduğunu hatırlatmaktadır.Öğe Turkey's Progress Toward Meeting Refugee Education Needs The Example of Syrian Refugees(ANI YAYINCILIK, 2016) Beltekin, NurettinProblem Statement: Historically, Turkey is an immigrant country. It has experienced various migration waves from Asia, Awrupa and Africa. Recently, Turkey has confronted a huge wave of migration. Turkey tries to meet many needs besides the educational needs of refugees, but there is not enough study on refugess in the field of educational sciences in Turkey. Purpose of the Study: The purpose of this study is to analyze the Turkey's progress toward meeting refugee education needs through the example of the Syrian Refugee experience. Method: The study uses a case study of the refugees in Mardin and its districts. The data in this study is compiled through interview and observation techniques. An interview form was developed and included the standards (access, integration, quality, protection, participation, partnership, observation and evaluation) suggested by the Office of UNCHR. Coordinators, directors and teachers at schools in Mardin, Midyat and Kiziltepe were interviewed. The researchers tried to turn the data into quantitative and qualitative indicators, taking into account the standards for the various levels of meeting refugee education needs. Findings and Results: Turkey supported refugee education in various ways; for instance, opening schools in the refugee camps and meeting various needs for voluntary schools. The results indicated, however, that according to measures of access, integration, quality, protection, participation, partnership, observation and evaluation, refugee education needs have been inadequately met, and Turkey hasn't a system for refugee education. Conclusions and Recommendations: It has been suggested that Turkey develop a refugee education policy and use UNCHR standards for refugee education. For this, first, Turkey should create a systematic format for its refugee education program. MEB should develop a policy on refugee education. For example, MEB should use UNHCR's criteria to measure access, integration, quality, protection, participation, partnership, observation and evaluation of refugee education. In addition, educational sciences should research refugee education from a holistic perspetive that includes relevant international law and policy fields.Öğe TÜRKİYE’DE KÜRTÇE ÖĞRETMENİ: Yetiş(tir)me ve Kürtçe Öğretim Deneyimine İlişkin Bir Çözümleme(e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2020) Kurt, Şehmus; Beltekin, NurettinTürkiye’de anadili Kürtçe olan eğitimli ve aydın bir sınıf içte dil planlamasıolarak adlandırılabilecek faaliyetler çerçevesinde 1960’lı yıllardan itibaren Kürtçenin öğretilmesine yönelik çalışmalar yürütmüşlerdir. İlkin bağımsız ve plansız olarak yürütülen ilgili Kürtçe öğretim çalışmaları 1993 yılında İstanbul Kürt Enstitüsü’nün kurulmasından sonra daha kurumsal bir hal almıştır. 2009 yılından itibaren bazı devlet üniversitelerinde, 2012 yılından sonra da Milli Eğitim Bakanlığının ortaokulkademesinde seçmeli ders olan Kürtçe öğretimi böylece farklı düzeydeki öğrenci profiline hitap etmiştir. Kürtçe öğretim faaliyetlerinin en önemli bileşenlerinden biri hiç şüphesiz “Kürtçe öğretmeni”dir. Bu çalışmada Kürtçe öğretiminin değişen seyrine bağlı olarakniteliği değişen Kürtçe öğretmeninin “kim” olduğu, nasıl bir eğitimden geçerek Kürtçe öğretmeni olduğu üzerinde durulmuştur. Nitel araştırma deseninde yer alan çalışmada veri toplama amacıyla “Derinlemesine Görüşme” tekniği kullanılmıştır. Çalışma çerçevesinde otuz üç Kürtçe öğretmeni ile görüşme gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucuna göre ilkin sistematik bir eğitimden geçmeden kendi kendini yetiştiren kişilerin yaptığı ve maddi getirisi olmayan bir uğraş olan Kürtçe öğretmenliği, sonradan pedagojik formasyon eğitimleri ile hem bir sistematik kazanmış hem de maddi getirisi olan profesyonel bir meslek olarak yapılmaya başlanmıştır.