Yazar "Kendal, Enver" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 38
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Adıyaman ve Şanlıurfa-Hilvan Şartlarında Yazlık Arpa Genotiplerinde Verim ve Bazı Kalite Kriterlerinin Araştırılması(2017) Oral, Erol; Kendal, Enver; Doğan, YusufBu araştırma 2009-2010 yetiştirme sezonunda Adıyaman ve Şanlıurfa-Hilvan lokasyonlarında yağışa dayalı şartlarda yürütülmüştür. Denemede, materyal olarak ICARDA ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü' nden elde edilen 10 adet ileri kademede hat ile birlikte Şahin 91(iki sıralı) ve Vamıkhoca 98 (6 sıralı) çeşitleri kontrol amaçlı kullanılmıştır. Denemeler tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Varyans analiz sonuçlarına göre incelenen özellikler bakımından genotipler, lokasyonlar arasında ve genotip lokasyon interaksiyonlarında % 1 ve % 5 seviyesinde önemli farklılıklar belirlenmiştir. Araştırma sonunda farklı lokasyonlardan elde edilen ortalama sonuçlara göre; başaklanma süresi 92.0 ile 113.5 gün, bitki boyu 61.9 ile 85.0 cm, hektolitre ağırlığı 61.9 ile 70.9 kg/hl, bin tane ağırlığı 35.5 ile 44.0 g, tane verimi 140.9 ile 389.0 kg da-1arasında değişmiştir. Değişen çevre koşullarına bağlı olarak 1 ve 12 nolu hatlar araştırmada kontrol olarak kullanılan çeşitlere göre daha verimli oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca 8 nolu hat kalite kriterleri bakımından ön plana çıkmıştır. Bu araştırmada kullanılan ileri kademedeki hatlardan ümitvar sonuçlar elde edilmiş ve araştırmanın yürütüldüğü çevre koşullarında çeşit adayı olabilecekleri sonucuna varılmıştırÖğe ANALYSIS OF PROMISING BARLEY (Hordeum vulgare L.) LINES PERFORMANCE BY AMMI AND GGE BIPLOT IN MULTIPLE TRAITS AND ENVIRONMENT(APPLIED ECOLOGY AND ENVIRONMENTAL RESEARCH, 2019) Kendal, Enver; Karaman, Mehmet; Tekdal, Sertaç; Doğan, SerapThe development of stable and adaptable new cultivars are based only on positive results obtained from the interaction between the genotype and the environment. Therefore, the study aimed to test the stability and general adaptability of promising barley lines in terms of grain yield and traits in multi-environments. For this purpose, twelve barley genotypes were used in the study. The trials were carried out with four replications in a random design at seven environments in years 2012-13 and 201314. The superior and stable genotypes were identified with GGE biplot and AMMI (Additive main effects and multiplicative interaction) models. The AMMI analysis showed that the major treatment sum of squares was affected by environments (80.6%), GE (14.0%) and genotypes (5.4%), respectively. On the other hand, the first two principal component axes (PCA 1 and PCA 2) contributed to the complete interaction with 88.1%, whereas, PCA 3 and PCA 4 axes only with 12.0%. The GGE biplot indicated that G4 is adaptable for all environments, while Altikat, G2 and G3 showed specific adaptation to E1, E3 and E5, G6, G7 and G8 to E6, respectively. According to both techniques, G2, G3, G6, G7, G8 and Altikat were the best genotypes with high yield, whereas G4 was the best with high yield, and stable and general adaptation. The results of biplot indicated that G4 (ARUPO /K8755//MORA/3/CERISE/SHYRI//ALEL I/4/CANELA/5/HART-BAR) was recommended for release and it was released as HEVSEL in 2017. On the other hand; G7 and G6 were protected as genetic material to use as parent in breeding programs for yield stability and quality respectively.Öğe ARPA GENOTİPLERİNDE AMMI ANALİZ YÖNTEMİ KULLANILARAK FARKLI ÇEVRELERE AİT PROTEİN ORANLARININ DEĞERLENDİRİ(Academy Global Publishing House, 13.11.2023) Kendal, EnverBu çalışma, 2011-2012 yetiştirme sezonunda ve üç farklı lokasyonda 20 adet arpa hattı ve 5 adet standart çeşit ile Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre üç tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Araştırmada genotiplere ait protein oranının lokasyonlara göre değişimi AMMI (Ana etkiler ve çarpımsal interaksiyonlar) analiz modeli ile değerlendirilmiştir. Çalışmadan elde edilen protein oranının varyans analizine tabi tutulmuş genotip, çevre, interaksiyon, PC1 ve PC2 (p<0.01, p<0.05) istatistiki açıdan önemli bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına göre genotiplerin protein oranı Diyarbakır lokasyonunda %12.4-16.5, Kızıltepe lokasyonunda %11.3-14.9, Hazro lokasyonunda %12.5-15.8, her üç lokasyon ortalamasında ise %12.3-15.4 arasında değişim göstermiştir. Lokasyonlar değerlendirildiğinde Hazro lokasyonu ortalama %14.3 ile diğer lokasyonlardan daha yüksek protein oranına ulaşırken Diyarbakır lokasyonu ile aynı grupta yer almıştır. Araştırmada yer alan 3 nolu hat denemede standart olarak kullanılan çeşitlere göre yüksek performans sergilemiştir. AMMI tekniğinde PC1 varyasyonun %72.5, PC2 ise %27.4 oluşturmuştur. AMMI analiz tekniği ile elde edilen sonuçlara göre her üç lokasyonun ortalamasında 3 nolu hat en yüksek protein oranına sahip iken, 2, 8, 9, 4, 1, 12, 21, 19 ile Samyeli ve Şahin 91 çeşitleri de ortalama(dikey) eğrinin üzerinde yer alan diğer hat ve çeşitler olduğu tespit edilmiştir. Genotipler içerisinde 2, 9, 12 ve 1 nolu genotipler protein oranı bakımından en stabil, 4 ve 19 nolu genotipler ise stabilite(yatay) eğrisinden uzak olduğu belirlenmiştir. Araştırmada yer alan standartlardan Aday 2, Vamıkhoca ve Altıkat çeşitleri ile 22, 17, 16, 14, 24, 18, 23, 7, 11, 6 ve 13 ortalamanın altında kalmıştır. Lokasyonlardan Hazro ve Diyarbakır lokasyonları ortalama eğrinin üzerinde Kızıltepe lokasyonu ise ortalama eğrinin altında yer almışlardır. Bu analizde Hazro lokasyonundan elde edilen protein oranının diğer lokasyonlara göre daha yüksek olduğu ve 3 nolu hattın diğer genotiplere göre üstünlük sergilediği, 2, 9, 12 ve 1 nolu genotiplerin oldukça stabil oldukları görsel olarak ortaya konulmuştur. AMMI analiz tekniği ile genotipler protein oranı bakımından kendi aralarında ve lokasyonlara göre ayrıca lokasyonlar da kendi aralarında kıyaslanmış ve en iyi genotipler ve en uygun lokasyon belirlenmiş ve çiftçilere önerilmektedir.Öğe ASSESSMENT OF THE IMPACT OF ECOLOGICAL FACTORS ON YIELD AND QUALITY PARAMETERS IN TRITICALE USING GGE BIPLOT AND AMMI ANALYSIS(Pakistan Journal of Botany, 2016) Kendal, Enver; Sayar, Mehmet Salih; Tekdal, Sertaç; Aktaş , Hüsnü; Karaman, MehmetWe examined the effects of late spring frost on grain yield (GY) and quality of spring triticale ( × Triticosecale) genotypes, based on genotype plus genotype × environment interaction (GGE) biplot analysis. The study included a total of 25 genotypes, including 20 advanced lines, 3 triticale varieties, and 2 candidate lines. The genotypes were evaluated for GY and quality traits during the 2012/2013 (normal season) and 2013/2014 (late spring frost) seasons. We observed significant differences between seasons for GY and quality traits, as affected by changing environmental conditions over the two seasons. Late spring frost caused a statis tically significant 50% reduction in GY, 7.1% reduction in test weight (TW), and 26.1% reduction in thousand grain weight (TGW); however, it positively affected protein content (PC), and it increased by 42.6%. We observed that early heading genotypes were differently affected by late spring frost, compared to late maturing genotypes, in terms of GY, TW, and TGW. The GGE biplot analysis highlighted three and four distinct groups of traits in the 2012/2013 and 2013/2014 growing seasons, respectively. Results from the GGE biplot analysis revealed that G12 and G16 were stable and ideal genotypes for all of the traits in the 2012/2013 season, and G10 and G23 were stable and ideal for the 2013/2014 season. In addition, G10 was the best genotype averaged over the t wo growing seasons. The genotypes G9, G13, and G17 were more stable and higher yielding, based on Additive Main Effect and Multiplicative Interaction (AMMI) analysis, compared to the remaining genotypes.Öğe Augmented Deneme Desenine Dayalı İleri Kademe Makarnalık Buğday (Triticum turgidum ssp durum) Hatlarının Biplot Analiz Yöntemi İle Değerlendirilmesi(KSÜ Doğa Bil. Derg, 2012) Kılıç, Hasan; Tekdal, Sertaç; Kendal, Enver; Aktaş , HüsnüDiyarbakır ekolojik şartlarında 2008–2009 yetiştirme yılında yürütülen bu araştırmada, uygun makarnalık buğday hatlarının tespit edilmesi ve ıslah programlarında kullanılması amacıyla tane verimi ve bazı verim unsurları ile birlikte kalite özellikleri incelenmiştir. Çalışmada, 60 makarnalık buğday hattı yanı sıra kontrol olarak beş adet tescilli çeşit kullanılmıştır. Araştırma, Augmented deneme deseninde her birinde 25 parsel bulunan üç blokta yürütülmüştür. En düşük ve en yüksek değerlere göre; başaklanma süresi 126.2-135.2 gün; bitki boyu 86.5-112.5 cm, hektolitre ağırlığı 75.3-78.9 kg hl-1, bin dane ağırlığı 18.6-38.6 g, protein oranı %12.7-16.4; irmikte b değeri 17.6-26.1; mini sedimentasyon (mSDS) değeri 3.8-8.3 ml ve tane verimi 249.3-524.0 kg-da-1 arasında değişim göstermiştir. Çeşit/hatlara ait veriler kullanılarak oluşturulan Biplot grafiğinde b değeri, protein oranı ve başaklanma süresi bir bölgede yer alırken, bitki boyu, mSDS, tane verimi ve hektolitre ağırlığı da farklı bir bölgede yer almıştır. İncelenen özellikler bakımından kontrol çeşitlerden daha üstün özellik gösteren hatlar verim denemelerinde kullanılmak üzere seçilmiştir.Öğe Bazı Ekmeklik Buğday Genotiplerinin (Triticum aestivum L.) Doğal Yağış Koşullarındaki Verim ve Kalite Parametrelerinin Değerlendirilmesi(Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2017) Aktaş , Hüsnü; Karaman, Mehmet; Oral, Erol; Kendal, Enver; Tekdal, SertaçÇalışma 2011-12 ve 2012-13 yetiştirme sezonlarında, Hazro/Diyarbakır ekolojik koşullarında yazlık gelişme tabiatlı ileri kademedeki 20 ekmeklik buğday genotipi ile tescilli 5 çeşidin yağışa dayalı şartlarda verim ve bazı kalite özelliklerinin araştırılması amacıyla yürütülmüştür. İki yıllık birleştirilmiş varyans analiz sonuçlarına göre incelenen tüm özellikler için genotipler arasındaki fark istatistiki olarak (P<0.05) önemli bulunmuştur. Birinci yılda G21 (392 kg/da), ikinci yılda ise Dinç çeşidi (610 kg/da) en yüksek tane verimine sahip genotipler olurken, G4, G8 ve G5 (Dinç) her iki yılda da yüksek ve aynı zamanda benzer tane verimi performansına sahip genotipler olmuş, G19 ve G21 genotipleri ise ortalamadan yüksek tane verimine sahip olmalarına rağmen her iki yılda farklı performansa sahip olarak kaydedilmiştir. Birinci yılda, G9 bin tane ağırlığı ve hektolitre için, G21 genotipi tane verimi için (TV), G3 sedimantasyon için, G4 protein için, ikinci yılda ise G14 genotipi başakta tane ağırlığı, başakta tane sayısı, G12 sedimantasyon için, G15 ve G2 bin tane ağırlığı bakımından en yüksek performansa sahip genotipler olmuştur. Basit korelasyon analizi sonuçlarına göre, metre karede başak sayısı ile tane verimi; protein oranı ile sedimantasyon arasında pozitif; tane verimi ile protein oranı arasında da negatif ve istatistiki olarak önemli korelasyonlar tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda G21 genotipi hem tane verimi hem de kalite özellikleri için üstün özelliklere sahip olduğu için çeşit tescili için ümitvar bir genotip olarak saptanırken, buğday ıslah programlarında yüksek tane verimine sahip çeşitlerin tespitinde birim alandaki başak sayısının seleksiyon kriteri olarak kullanılabileceği tespit edilmiştir.Öğe Bazı Ekmeklik Buğday Genotiplerinin (Triticum aestivum L.) Doğal Yağış Koşullarındaki Verim ve Kalite Parametrelerinin Değerlendirilmesi(2017) Aktaş, Hüsnü; Karaman, Mehmet; Oral, Erol; Kendal, Enver; Tekdal, SertaçÇalışma 2011-12 ve 2012-13 yetiştirme sezonlarında, Hazro/Diyarbakır ekolojik koşullarında yazlık gelişme tabiatlı ileri kademedeki 20 ekmeklik buğday genotipi ile tescilli 5 çeşidin yağışa dayalı şartlarda verim ve bazı kalite özelliklerinin araştırılması amacıyla yürütülmüştür. İki yıllık birleştirilmiş varyans analiz sonuçlarına göre incelenen tüm özellikler için genotipler arasındaki fark istatistiki olarak (P<0.05) önemli bulunmuştur. Birinci yılda G21 (392 kg/da), ikinci yılda ise Dinç çeşidi (610 kg/da) en yüksek tane verimine sahip genotipler olurken, G4, G8 ve G5 (Dinç) her iki yılda da yüksek ve aynı zamanda benzer tane verimi performansına sahip genotipler olmuş, G19 ve G21 genotipleri ise ortalamadan yüksek tane verimine sahip olmalarına rağmen her iki yılda farklı performansa sahip olarak kaydedilmiştir. Birinci yılda, G9 bin tane ağırlığı ve hektolitre için, G21 genotipi tane verimi için (TV), G3 sedimantasyon için, G4 protein için, ikinci yılda ise G14 genotipi başakta tane ağırlığı, başakta tane sayısı, G12 sedimantasyon için, G15 ve G2 bin tane ağırlığı bakımından en yüksek performansa sahip genotipler olmuştur. Basit korelasyon analizi sonuçlarına göre, metre karede başak sayısı ile tane verimi; protein oranı ile sedimantasyon arasında pozitif; tane verimi ile protein oranı arasında da negatif ve istatistiki olarak önemli korelasyonlar tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda G21 genotipi hem tane verimi hem de kalite özellikleri için üstün özelliklere sahip olduğu için çeşit tescili için ümitvar bir genotip olarak saptanırken, buğday ıslah programlarında yüksek tane verimine sahip çeşitlerin tespitinde birim alandaki başak sayısının seleksiyon kriteri olarak kullanılabileceği tespit edilmiştir.Öğe Bazı Ekmeklik Buğday Genotiplerinin (Triticum aestivum L.) Doğal Yağış Koşullarındaki Verim ve Kalite Parametrelerinin Değerlendirilmesi(Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2017) Aktaş , Hüsnü; Karaman, Mehmet; Oral, Erol; Kendal, Enver; Tekdal, SertaçÇalışma 2011-12 ve 2012-13 yetiştirme sezonlarında, Hazro/Diyarbakır ekolojik koşullarında yazlık gelişme tabiatlı ileri kademedeki 20 ekmeklik buğday genotipi ile tescilli 5 çeşidin yağışa dayalı şartlarda verim ve bazı kalite özelliklerinin araştırılması amacıyla yürütülmüştür. İki yıllık birleştirilmiş varyans analiz sonuçlarına göre incelenen tüm özellikler için genotipler arasındaki fark istatistiki olarak (P<0.05) önemli bulunmuştur. Birinci yılda G21 (392 kg/da), ikinci yılda ise Dinç çeşidi (610 kg/da) en yüksek tane verimine sahip genotipler olurken, G4, G8 ve G5 (Dinç) her iki yılda da yüksek ve aynı zamanda benzer tane verimi performansına sahip genotipler olmuş, G19 ve G21 genotipleri ise ortalamadan yüksek tane verimine sahip olmalarına rağmen her iki yılda farklı performansa sahip olarak kaydedilmiştir. Birinci yılda, G9 bin tane ağırlığı ve hektolitre için, G21 genotipi tane verimi için (TV), G3 sedimantasyon için, G4 protein için, ikinci yılda ise G14 genotipi başakta tane ağırlığı, başakta tane sayısı, G12 sedimantasyon için, G15 ve G2 bin tane ağırlığı bakımından en yüksek performansa sahip genotipler olmuştur. Basit korelasyon analizi sonuçlarına göre, metre karede başak sayısı ile tane verimi; protein oranı ile sedimantasyon arasında pozitif; tane verimi ile protein oranı arasında da negatif ve istatistiki olarak önemli korelasyonlar tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda G21 genotipi hem tane verimi hem de kalite özellikleri için üstün özelliklere sahip olduğu için çeşit tescili için ümitvar bir genotip olarak saptanırken, buğday ıslah programlarında yüksek tane verimine sahip çeşitlerin tespitinde birim alandaki başak sayısının seleksiyon kriteri olarak kullanılabileceği tespit edilmiştir.Öğe Bazı Ekmeklik Buğday Genotiplerinin Süneye (Eurygaster integriceps Put.) Mukavemet Bakımından Değerlendirilmesi(Muş Alparslan Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, 2020) Kılıç, Hasan; Aktaş , Hüsnü; Kendal, Enver; Bayram, YunusKapalı kafes ortamında farklı özelliklere sahip 6 ekmeklik (Triticum aestivum L) buğday genotipinde süne zararının etkisi ile bazı morfolojik ve kalite özelliklerinin değişim sınırlarının incelendiği çalışma Tesadüf Blokları Deneme Deseni’ne göre 3 tekerrürlü olarak 2004-2005 ve 2005-2006 yıllarında Diyarbakır’da yürütülmüştür. Süne zararı bakımından genotiplerin farklı oranlarda etkilendiği bu çalışmada tane verimi (TV) ile birlikte, morfolojik özelliklerden bitki boyu (BB), m2’de başak sayısı (BS), klorofil içeriği (KLRF), bin tane ağırlığı (BTA), hektolitre ağırlığı (HL), başakta tane sayısı (BTS), büyüme şekli (BYS), sap yoğunluğu (SEK), mumsuluk (MUM), başak yoğunluğu (BY), kılçıklılık (KLC), süt olum süresi (SUT), başaklanma süresi (BYS), sapa kalkma süresi (SKS), dane rengi (DR), m2’de süne adedi (SA), danede emgi oranı (DAO) ve diğer kalite özellikleri incelenmiştir. Her iki yıl birlikte değerlendirildiğinde Golia ve Pehlivan çeşitlerinin SA ve DAO bakımından daha düşük değerlere sahip olmakla süneye daha tolerant oldukları, genotip özellik ilişkilerini belirlemeye esas biplot analizinde ise dik büyüyen, geçci, kırmızı ve sert tane yapısı ile sık başak yapısına sahip genotiplerin süne zararından daha az etkilendikleri tespit edilmiştir.Öğe Bazı kışlık ekmeklik buğday genotiplerinin tane verimi ve bazı kalite özellikleri bakımından GGE biplot analiz yöntemi ile değerlendirilmesi(Tr. Doğa ve Fen Derg., 2017) Aktaş , Hüsnü; Erdemci, İrfan; Karaman, Mehmet; Kendal, Enver; Tekdal, SertaçBu çalışma Doğu geçit kuşağı olarak tanımlanan alanlara uygun kışlık ve alternatif gelişme tabiatına sahip ekmeklik buğday genotiplerinin belirlenmesi amacıyla 2011-12 ve 2012-13 sezonlarında Malatya’nın Battalgazi ilçesinde yağışa dayalı şartlarda yürütülmüştür. Tesadüf blokları deneme deseninde 3 tekerrürlü olarak kurulan denemelerde Uluslararası kışlık buğday geliştirme projesi orjinli 20 adet ileri kademede ekmeklik buğday hattı ile 5 adet çeşit materyal olarak kullanılmıştır. Çalışmanın ikinci yılında geç dönemde meydana gelen soğuğa karşı genotiplerin tepkisi faklı olurken, her iki yılda da protein oranı, sedimantasyon, bin tane ağırlığı ve hektolitre ağırlığı bakımından çeşitler arasındaki fark istatistiki olarak 0.01 düzeyinde önemli bulunmuştur. Birinci yılda genotiplerin tane verimi ortalaması 308 kg/da ve ikinci yılda ise 286 kg/da olarak gerçekleşmiştir. İki yıllık verilerin GGE biplot metodu ile analizi sonucunda, toplam varyasyonun % 48.24’ü PC1 ve % 22.07’si ise PC2 tarafından temsil edilmiş, poligonun köşelerinde yer alan G21 protein (PRT), yaş gluten (YGL) ve sedimantasyon özellikleri için en yüksek değerlere sahip genotip olurken, tane verimi, hektolitre ve bin tane ağırlığı özellikleri için en yüksek değerler poligonun köşelerinde yer alan G13, G17 ve G18 genotiplerinden elde edilmiştir. GGE biplot grafiğinde tane verimi ile kalite parametreleri (PRT, YGL, SDS) arasında negatif bir korelasyon olduğu tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda tane verimi, soğuk zararı ve kalite parametreleri açısından istenilen özeliklere sahip genotipler değerlendirilmek üzere seçilmiştir.Öğe Bazı Makarnalık Buğday Çeşitlerinin Diyarbakır ve Adıyaman Sulu Koşullarında Verim ve Kalite Parametreleri Yönünden Karşılaştırılması(Uludağ . Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2012) Kendal, Enver; Tekdal, Sertaç; Aktaş , Hüsnü; Karaman, MehmetBu çalışma, Güneydoğu Anadolu Bölgesi Diyarbakır ve Adıyaman sulu koşullarında 2009-2010 yetiştirme sezonunda yürütülmüştür. Çalışmada, İtalya’dan temin edilen 3 adet yazlık makarnalık buğday çeşidi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yoğun olarak ekilen 7 adet yazlık makarnalık buğday çeşidi kullanılarak toplam 10 çeşitten oluşan bir deneme seti ile yürütülmüştür. Yapılan birleşik varyans analizlerinde, incelenen özellikler bakımından yer, çeşit ve yer x çeşit interaksiyonuna ilişkin %1 ve %5 seviyesinde önemli farklılıklar belirlenmiştir. Çalışmadan elde edilen veriler üzerinde yapılan birleşik varyans analiz sonuçlarına göre; başaklanma süresi 108.5 ile 114.5 gün, bitki boyu 95.0 ile 107.5 cm, hektolitre ağırlığı 75.8 ile 79.2 g, bin tane ağırlığı 31.5 ile 39.4 g, tane verimi 431.8 ile 530.3 kg/da protein değeri %10.8-11.9, SDS 7.6-12.9 ml, irmik rengi %20.6-24.4 arasında değişmiştir. Lokasyonlara göre değişen çevre koşullarında İtalya’dan temin edilen Pitagora çeşidi, çalışmada kullanılan ve bölgede yoğun olarak ekilen yerli çeşitlerden daha yüksek verim vermiştir. Tane verimi bakımından Pitagora ve bölgenin yeni tescilli çeşidi olan Güneyyıldızı çeşitleri öne çıkmıştır. GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğünün geliştirmiş olduğu yeni çeşitlerle birlikte İtalya’dan temin edilen yazlık makarnalık buğday çeşitlerinin iyi performans gösterdiği bu çalışma ile ortaya konulmuştur.Öğe Biplot Analiz Yöntemi ile Bazı Makarnalık Buğday Hatlarının Verim ve Kalite Özelliklerinin Değerlendirilmesi(Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2017) Tekdal, Sertaç; Kendal, Enver; Aktaş , Hüsnü; Karaman, Mehmet; Doğan, Hasan; Bayram, Sinan; Düzgün, Mehmet; Efe, AhmetBu çalışma, yağışa dayalı olarak 2012–2013 ve 2013–2014 yetiştirme sezonlarında Diyarbakır’da yürütülmüş olup, verim ve kalite özellikleri üstün makarnalık buğday hatlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada beş kontrol çeşit ve 20 hat materyal olarak kullanılmıştır. Deneme, tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak kurulmuş ve tane verimi, hektolitre ağırlığı, bin tane ağırlığı, protein içeriği, irmik rengi ve SDS değeri incelenmiştir. Bileşik analiz sonucunda, genotip, yıl ve genotip x yıl interaksiyonlarında tüm özellikler yönünden önemli farklılıklar belirlenmiştir. Oluşturulan Biplot grafiğinde, hatların çoğu protein oranı, irmik rengi ve SDS değeri gibi kalite özellikleri yönünde yer alarak üstünlük göstermişlerdir. İki yıllık ortalamalara göre, gerek verim ve gerekse kalite yönünden üstünlük gösteren bazı hatlar, ilerde tescil aşamasında değerlendirilmek üzere bölge verim denemelerine alınmıştır.Öğe BİPLOT ANALİZİ KULLANILARAK YAZLIK ARPA GENOTİPLERİNİN VERİM VE VERİM UNSURLARININ BELİRLENMESİ(Trakya University Journal of Natural Sciences, 2014) Kendal, Enver; Tekdal, Sertaç; Aktaş , Hüsnü; Karaman, Mehmet; Berekatoğlu, Kudret; Doğan, HasanBu çalışma, Uluslar arası kurak alanlara yönelik hizmet veren International Center for Agricultural Research in the Dry Area (ICARDA)’ nın yazlık arpa Islah programı tarafından geliştirilen ileri kademede yazlık arpa materyali ile 2011-2012 ye-tiştirme mevsiminde Diyarbakır’da yağışa dayalı şartlarda, tesadüf blokları deneme desenine göre iki tekrarlamalı olarak yü-rütülmüştür. Araştırmada tane verimi, verim unsurları [başaklanma süresi, bitki boyu, yatma ve bazı kalite özellikleri (hekto-litre ağırlığı, bin dane ağırlığı, nişasta, protein oranı, dane rutubeti)] incelenmiştir. Genotip ortalamalarına göre başaklanma süresi 110-117 gün, bitki boyu 100-125 cm, hektolitre ağırlığı 66.3-72.0 kg/hl, bin dane ağırlığı 32.6-42.9 g, protein oranı % 13.9-19.1, nişasta oranı % 66.7-69.8, danede rutubet oranı % 8.2-8.5, tane verimi 422.8-785.0 kg/da arasında değişim gös-termiştir. Sonuç olarak; G1, G4, G8, G11,G16 ve G18 tane verimi ve bazı özellikler (HA, BTA ve Nişasta oranı) bakımından diğer genotiplere göre yüksek performans sergilemiştir. Ayrıca diğer 3 ve 4 nolu genotipler ise sadece protein oranı bakımın-dan yüksek performans sergilemiştir. Biplot analizi ile tüm özellikler incelendiğinde tane verimi, bin tane ağırlığı ile hektolit-re ağırlığı, bitki boyu ile başaklanma süresi, nişasta ile rutubet oranı aynı gruplarda yer alırken protein oranı ile yatma yalnız başına farklı gruplarda yer almıştır. Araştırma sonuçlarına göre incelenen özellikler bakımından uygun olan genotipler seçile-rek bir ileri kademeye aktarılmıştır.Öğe ÇEVRE ŞARTLARININ MAKARNALIK BUĞDAY ÇEŞİTLERİNE AİT SARI RENK DEĞERLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİNİN AMMI ANALİZ YÖNTEMİ İLE BELİRLENMESİ(ACADEMY GLOBAL CONFERENCES & JOURNALS, 25.12.2023) Kendal, EnverBu çalışma, 2010-2011 yetiştirme sezonunda ve dört farklı çevrede 10 adet makarnalık buğday çeşitleri ile Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre dört tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Araştırmada çeşitlere ait sarı renk değerlerinin lokasyonlara göre değişimi ele AMMI (Ana etkiler ve çarpımsal interaksiyonlar) analiz modeli ile değerlendirilmiştir. Çalışmadan elde edilen sarı renk değerleri varyans analizine tabii tutulmuş genotip, çevre, interaksiyon, PC1 ve PC2 (p<0.01, p<0.05) istatistiki açıdan önemli bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına göre çeşitlerin sarı renk değerleri Diyarbakır suluda ortalama 22.00 Diyarbakır Kuruda 21.88, Kızıltepe lokasyonunda 20.67, Hani lokasyonunda 20.15, her dört çevre ortalamasında ise 20.67 olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada sarı renk oranı bakımından çevreler değerlendirildiğinde Diyarbakır suluda ortalama 22.00 ile diğer lokasyonlardan daha yüksek değerlere ulaşmıştır. Araştırmada kullanılan Zenit çeşidi diğer çeşitlere göre yüksek performans sergilemiştir. AMMI tekniğinde PC1 varyasyonun %88.01, PC2 ise %9.69 oluşturmuştur. AMMI analiz tekniği ile elde edilen sonuçlara göre her çevre ortalamasında Zenit çeşidi en yüksek sarı renk değerine sahip iken, Svevo, Güneyyıldızı ve Zühre çeşitleri ortalama(dikey) eğrinin üzerinde görülen diğer çeşitler yüksek sarı renk değerine ulaştığı tespit edilmiştir. Çeşitler içerisinde Sarıçanak ve Aydın çeşitleri sarı renk değerleri bakımından en stabil çeşitler olduğu, Şahinbey ve Zenit çeşitlerinin stabilite(yatay) eğrisinden uzak olduğu belirlenmiştir. Çevrelerden Diyarbakır sulu ve Diyarbakır kuru sarı renk değerleri bakımından ortalama eğrinin üzerinde diğer iki çevre ise ortalama eğrinin altında yer almışlardır. Bu analizde Diyarbakır sulu çevresinden elde edilen sarı renk değeri diğer çevrelere göre daha yüksek olduğu ve Zenit çeşidinin diğer çeşitlere göre üstünlük sergilediği, Sarıçanak çeşidinin oldukça stabil olduğu görsel olarak ortaya konulmuştur. AMMI analiz tekniği ile çeşitler sarı renk değeri bakımından birbiri ve çevrelere göre ve çevreler de birbiri ile kıyaslanmış ve en iyi çeşitler ve en uygun çevreler belirlenmiştirÖğe Comparing durum wheat cultivars by genotype x yield x trait and genotype x trait biplot method(CHILEAN JOURNAL OF AGRICULTURAL RESEARCH, 2019) Kendal, EnverThe specification of the most convenient cultivars based on multiple trait indices is a new approach in durum wheat (Triticum durum Desf.) adaptation and stability studies. This approach helps to define the best cultivar based on multiple traits and multiple locations because cultivars are affected by unpredictable climatic conditions. Some traits (ears per square meter, spike length, number of grains per spike, spike yield, and leaf chlorophyll content among others) can be produced for primary breeding purposes because they are influenced by environmental factors and indirectly affect grain yield and quality. Therefore, in the present study, the new genotype × yield trait (GYT) biplot approach was used to identify the best cultivar among 10 durum wheat cultivars based on multiple environments (8) and multiple traits (18). Cultivar ranking was examined by a superiority index that combined yield and other target traits with the GYT biplot. The general adaptability of each cultivar in terms of all the traits indicated differences based on environment means, and significant differences were found between varieties for the GYT biplot. In the GYT biplot, yield-trait combinations clearly indicated the most stable cultivars, whereas in the genotype × trait (GT) biplot, the best cultivars were not defined for all traits. ‘Sariçanak’ was ranked as the best combination of physio-morphological traits with grain yield, ‘Zühre’ was the best for more quality traits, and ‘Güneyyildizi’ was the best for both physio-morphological and quality traits in the GYT biplot. The GYT biplot combines traits with yield and can help the visual identification of the best cultivars; it is better than the GT biplot method.Öğe Current Status and Future of Bread Wheat Landraces in Southeastern Anatolia Region(2023) Kendal, Enver; ŞEN, Gökhan; ÇAVUŞ, VedatChapter 3..................33 Current Status and Future of Bread Wheat Landraces in Southeastern Anatolia Region Enver KENDALÖğe Effects of ecological factors on spring Barley genotypes(Hordeum vulgare, 2021) Kendal, EnverLate spring frosts and drought are the most important abiotic stress factors that definite the yield and quality performance of spring barley genotypes in breeding programs. For this purpose, a total of 25 spring barley genotypes were used in the study, including 20 advanced line and 5 standard varieties. The 2013/14 growing season, in which the late spring frosts were effective, and the 2012/13 growing season were compared with the biplot technique in terms of yield, quality and other features. Depending on the late spring frosts, significant differences were determined between the genotypes in terms of grain yield, quality parameters and other characteristics between the two growing seasons. Late spring frosts caused a significant reducing in grain yield (GY) by 26.2%, hectoliter weight (HW) by 6.3%, and in thousand grain weight (TGW) by 18.6%, while increasing protein content (PC) by 18.3%. It has been determined that the early spiked spring barley genotypes are more affected than the late spiked genotypes from late spring frosts, in terms of GY, TW, TGW and PC. The GGE biplot analysis showed that four distinct groups of traits were occured in the 2012/2013 and five in 2013/2014 growing seasons, respectively. The result of GGE biplot indicated that G14, G19, G21 and Samyeli variety were stable and ideal genotypes for all of the traits in the 2012/2013 season, and G3, G4, G7 and G8 were stable and ideal for the 2013/2014 season. On the other hand; G3 was the best genotype against late spring frost based on GY. In addition, results from the AMMI (Additive Main Effects and Multiplicative Interaction) analysis revealed that genotypes G7, G8, and G22 were more stable and higher yielding, compared to the other genotypes.Öğe Evaluatıon Of Yıeld And Some Qualıty Characters Of Wınter Barley (Hordeum Vulgare L.) Genotypes Usıng Bıplot Analysıs(Agriculture & Forestry, 2018) Kılıç, Hasan; Kendal, Enver; Aktaş , HüsnüIn this study, it was used 19 winter barley advanced lines which are selected from regional yield trials and 5 cultivars (TARM-92, Aydanhanım, Sladoran, Karatay-94 and Kalaycı-97) in order to determine grain yield and some quality traits under ecological condition of Diyarbakır. The experiment was conducted in 2004-2005 growing seasons in Diyarbakır under rainfed conditions, with randomized complete block design with 3 replications. Grain yield and different quality traits were considered: test weight (HLT), thousand kernel weight (TKW), grain protein content (PC), starch value (STR) and 2.5-2.8 mm sieve ratio (SV). According to the results; the highest grain yield obtained from G16 (5269 kg ha-1), G17 (4930 kg ha-1) and Karatay-94 (4868 kg ha-1) genotypes, the lowest grain yield obtained from G6 (2625 kg ha-1), G21 (3186 kg ha-1) and G11 (3428 kg ha-1) genotypes. According to biplot analysis that based on the visual correlation between traits, HLT, SV, GY and STR were involved in the same group, while TKW and PC were involved individually in separate groups genotypes located in corner of the polygon, G11 and G21 had highest values or desirable traits for protein content, G8 was the best for TKW while G7, Kalaycı97 and Sladoran were the best for HLT and SV. The results also showed that genotypes with appropriate combination in terms of examined traits were selected for national winter wheat breeding programs.Öğe EVOLOTION BARLEY GENOTYPES IN MULTI-ENVIRONMENT TRIALS BY AMMI MODEL AND GGE BIPLOT ANALYSIS(2019) Oral, Erol; Kendal, Enver; Kılıç, Hasan; Doğan, YusufBreeding program decisions to improve new varieties. The AMMI (Additive main effects and multiplicative interaction) analysis and Genotype x Environment Interaction (GEI) is make to estimation grain yield and understands GxE interaction patterns by researches as differential ranking of variety yields in multi environment trials. Therefore, fifteen barley advanced line and six national cultivars and four foreign varieties (registered in abroad) were used in the study. The experimentswere performed according to a complete randomized block design with four replications at five environments during two years. The stability and superiority of genotypes for yield and other traits were determined using AMMI and GGE biplotanalysis. Factors (G, GE, and GEI) were found to be highly significant (P < 0.01) for grain yield. AMMI analysis indicated that the major contributionsto treatment sum of squares were environments (98.52%), GE (0.45%) and genotypes (1.02%), respectively, suggesting that grain yield of genotypes were effected environmental conditions.The GGE biplot indicated that PCA 1 axes (Principal component) was significant as P<0.01 and supplied to 49.36% of complete GxE interaction. The AMMI indicated that G8 and G23 desirable and stabile genotypes for grain yield in multienvironment. Moreover, E2 and E5 (irrigated environments) were high yielding, while E3 (drought stress) low yielding as forecast. On the other hand, GGE biplot indicated that three group were occurred among traits, first group (GY: grain yield, CC: crude cellulose, CD: cold damage), second group (PC: , HW: hectoliter weight, TGW: thousand grain weight, SH: seed humidity), third group (LOD: lodging, PH: plant height, HT: heading time). Moreover: the study showed that G3, G6, G7, G8, G13 and G21 were the best genotypes both grain yield and other traits. The results of AMMI model and GGE biplot indicated that G8 is suitable to recommend for release and G23 desirable origin for yield stability and G7 valuable source for quality to use in barley breeding program.Öğe Farklı fenolojik özelliklere sahip durum buğday genotiplerinin süne (Eurygasterintegriceps Put ) zararına mukavemet bakımından değerlendirilmesi(Dicle Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2018) Kılıç, Hasan; Aktaş , Hüsnü; Kendal, Enver; Altıkat, Ahmet; Karahan, Turan; Karaca, Vedat; Mutlu, Çetin; Duman, MehmetSüne (Eurygaster integriceps Put.) Güneydoğu Anadolu bölgesinde buğdayın kalite ve verimini sınırlayan önemli bir zararlıdır. Dayanıklı çeşitlerin kullanılması Entegre Zararlı Yönetimi IPM) için etkili bir stratejidir. Çalışma, Diyarbakır ekolojik şartlarında bazı durum buğday (Triticum turgidum ssp. durum)genotiplerinin süne zararına tepkilerinin belirlenmesi amacıyla kafes sisteminde 2014-2016 yetişme sezonlarında tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Araştırmada ele alınan 8 durum genotipine ait tane verimi (TV) ile birlikte, başaklanma süresi (BS),bitki boyu (BB), m2’de başak sayısı (BBS), bin tane ağırlığı (BTA), hektolitre ağırlığı (HL), başakta tanesayısı (BTS),bayrak yaprak klorofil içeriği (KLF), başak yoğunluğu (BY),büyüme şekli (BŞ), kın mumsuluğu (KN), sapa kalkma süresi (SKS), ergin süne sayısı (BBS) ve tanede emgi oranı (EO); kalite özelliklerinden bin tane ağırlığı (BTA), camsı tane oranı (CT), SDS sedimentasyon (SDS), yaş glüten (YŞ), glüten indeksi (Gİ), irmik rengi (b), irmik verimi (IV), relaxationBU(RLX) ve stretch-BU (STR) ile bu özellikler arası ilişkiler incelenmiştir. Çalışma sonucunda EO bakımından en düşük değerler 2005-06yetişme sezonunda%3.9 ile Fırat-93 çeşidinden elde edilirken, en yüksek değerise %31.6 ile yerelBağacakpopulasyonundan elde edilmiştir. Özellikleri arası ilişkiyi ifade eden biplot analizlerinde KLF, SDS, PO, CT, IV ve b değerleri ile EO ve SS arasında negatif; SKS, BŞ ve BS ile EO ve SS arasında ise pozitifi ilişkiler tespit edilmiştir. Ele alınan diğer özellikler ile EO ve SS arasında ise önemli bir ilişki tespit edilememiştir.