Acil Tıp Anabilim Dalı Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Öğe
    LAKTIK ASIDOZ
    (AKADEMİSYEN YAYINEVİ, 2023) Gökdemir,Mehmet Tahir
    Laktik asidoz, vücutta laktat ve proton birikimi sonucu meydana gelen ve prognozu kötü olabilecek bir fizyopatolojik bozukluktur. Laktik asit, fizyolojik olarak normal süreçlerde ve hastalık durumlarında yaygın bir bulgu olarak üretilir. Artan üretim, azalan klirens ile birlikte görüldüğünde, klinik seyrin şiddeti artar. Laktik asidoz, sepsise eşlik ettiğinde ölüm oranı yaklaşık üç kat artar ve laktat düzeyi ne kadar yüksekse sonuç o kadar kötü olur. Hiperlaktatemi sıklıkla doku hipoksisine bağlı olmakla beraber, başka faktörlerde neden olabilir. Tetikleyici koşulların kontrol edilmesi laktik asidozun tedavisini de bir şekilde sağlayacaktır. Patofizyolojik olarak hücresel işlev bozukluğuna neden olan faktörlerin anlaşılmasındaki ilerlemeler yeni tedavilere yol açabilir . Ciddi şekilde yükselmiş laktik asit seviyelerinin etkileri derin hemodinamik sonuçlara sahip olabilir ve ölüme yol açabilir. Serum laktat seviyeleri hem bir risk belirteci hem de terapötik bir hedef olabilir. Yüksek serum laktat düzeyinin seviyesi ne kadar yüksekse ve normalleşme süresi ne kadar uzun olursa, ölüm riski o kadar yüksek olur. Klinisyenler, yeterli doku perfüzyonu ve oksijenasyon varlığında hiperlaktateminin oluşabileceğinin farkında olmalıdır. Laktik asidoz ise genellikle yetersiz doku per füzyonu, karbonhidrat metabolizmasındaki anormallikler ve bazı ilaçların kullanımı ile ortaya çıkar. Laktik asidozun patofizyolojisi ve asideminin vücut üzerindeki etkileri hakkında çok şey bilinmesine rağmen, bugüne kadar sodyum bikarbonat ile tedavisi ve bunun klinik sonuçlar üzerindeki etkileri hakkında az sayıda insan çalışması yapılmıştır. Laktik asidoz, doku hipoksisi olan (tip A) ve doku hipoksisinin olmadığı bozukluk (tip B) olarak ikiye ayrılırlar. Kardiyojenik veya hipovolemik şok, şiddetli kalp yetmezliği, şiddetli travma ve sepsis, vakaların büyük çoğunluğunu oluşturan laktik asidozun en yaygın nedenleridir.
  • Öğe
    HIPERKALSEMI
    (AKADEMİSYEN YAYINEVİ, 2023) Gökdemir,Mehmet Tahir
    Paratiroid bezleri, insan boynunda tiroid bezi arkasında farklı yerlerde gizlenen küçük dört adet endokrin bezlerdir. Bazı kişilerde altı, sekiz hatta daha fazla paratiroid bezi olabilir. Nadiren paratiroid bezleri tiroid bezinin kendisinde, göğüste ve hatta timusta olabilir. Paratiroid bezi, kandaki ve kemiklerdeki kalsiyum miktarının düzenlenmesinde kilit rol oynayan düşük kan kalsiyumuna yanıt olarak paratiroid hormonu (PTH) üretir ve salgılar. Paratiroid bezleri, tiroid bezine benzer olarak, aynı arterler olan üst tiroid arteri, alt tiroid arteri ile beslemesini, venöz drenajını üst tiroid, orta tiroid ve alt tiroid venleri ile lenfatik drenajını ise pretrakeal, prelaringeal, jugulodigastrik lenfleri ile yapmak tadır. Pratiroid bezinin sinir inervasyomu da, yine tiroid bezinin siniri ile ortak olan orta servikal ganglion, alt servikal gangliondan oluşmaktadır. Gerçek toplam plazma kalsiyum seviyesini he saplama formülü: Düzeltilmiş [Ca] = ölçülen [Ca] + (0,8 × [4,5-albümin düzeyi]). Primer hiperparatiroidizm (PHPT) ve malignite, hiperkalsemi vakalarının %90’ını oluşturur. Yavaş gelişen hafif bir artışı olanlarda tipik olarak hiçbir semptom görülmez. Daha yüksek seviyeli veya hızlı başlangıçlı olanlarda semptomlara yol açar.
  • Öğe
    ENDOKRİN ACİLLER
    (AKADEMİSYEN YAYINEVİ, 2023) Gökdemir, Mehmet Tahir
    Endokrinoloji, günümüzde tıbbın karşı karşıya olduğu en yaygın durumlarından olan ciddi acil sağlık sorunlarından bazılarını kapsar. Endokrin sistem, hormonların haberci sistemi olarak önemli bir rol oynar ve vücuttaki metabolik işleyişi kontrol eder. Bir endokrin bezin akut veya kronik yetmezliği hastalıklara ve hatta ölüme neden olabilir. Pankreas, tiroid, paratiroid ve sürrenal bezlerin bozuklukları gibi endokrin hastalıkların komplikasyonları klinik olarak sinsidir ve hayati önemdedir. Bu hastalıklar toplam nüfusun %10'undan fazladır. Bilinen endokrin organ hastalıklarının yanı sıra bu hastalıkların acil durumlarının değerlendirilmesi ve yönetimi kritik önemdedir. Endokrin acil durumlar genellikle travma, cerrahi, yeni hastalık veya enfeksiyon gibi akut bir olayla tetiklenir. Normal işleyişteki aksamalar yaşamı tehdit eden acil durumlar yaratabilir ve acil müdahale gerektirebilir. Bu nedenle, endokrin acil durumları tanımak ve uygun şekilde yönetmek önemlidir. Semptomları belirsiz olabileceğinden ve diğer durumları taklit edebildiğinden, endokrin acil durumları başlangıçta tespit etmek zor olabilir. Endokrin acil durumlar, acil servislerde klinik iş yükünün büyük bir bölümünü oluşturur. Bu kitabın amacı, güncel endokrin acil durumları değerlendirmeyi ve kritik hasta yönetiminin endokrin yönlerini kapsamaktır. Endokrin Aciller kitabı, uzman hekimlere, acil tıp başta olmak üzere diğer tıp asistanlarına, pratisyen hekimlere ve tıp öğrencilerine faydalı olabilecek referans bir çalışmadır. Kitap, klinisyenin karşılaşabileceği yüksek riskli endokrin acil olguların yönetimine katkı sağlayacaktır. Her bölümde acil duruma genel bakış, semptomlar, tanı ve tedaviyle ilgili bölümler bulunur. Kitabımızın hazırlanma aşamasında gösterdikleri özverili çalışmalarından dolayı bölüm yazarlarımıza ve Akademisyen yayınevi çalışanlarına teşekkür ederim. Kitabımızın Acil Tıp ve diğer tüm klinik alanda çalışan hekimlerimize, öğrencilerimize ve hastalarımıza faydalı olması en büyük arzumuzdur.