Grafik Sanatları Bölümü Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Müzelerde Etkileşimli Bilgilendirme Tasarımı: Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile Frankfurt Tarih Müzesi’nin Karşılaştırılması(ARTS: Artuklu sanat ve beşeri bilimler dergisi (Online), 2022) Özden, KansuMüzeler yıllardır süregelen somut yaşantıların gerçekleştirilebileceği kalıcı öğrenmelerin sağlanabileceği okul dışı bir eğitim kurumu görevi üstlenmektedir. Bu görevi üstlenirken de klasik sergileme biçimlerini değiştirerek, modern müzecilik anlayışı çerçevesinde etkileşime girilebilecek cihazlar yardımıyla, çevrim içi platformlarıyla ziyaretçilerin deneyim kalitelerini artırmayı hedeflemektedir. Son yıllarda teknolojinin gelişimi ve özellikle pandemi sebebiyle müzelerin çevrim içi ziyaretleri; ziyaret öncesi ve sonrası etkileşim için önem kazanmıştır. Çevrim içi kullanımın çeşitli sınırlılıkları ortadan kaldırması fiziki ziyaretler kadar çevrim içi ziyaretleri de önemli hale getirmiştir. Fakat çevrim içi müzelerin etkili şekilde kullanılabilmesi amacıyla web sitelerinin anlaşılır, ilgi çekici, kullanışlı, ulaşılabilir, kapsamlı ve ziyaretçi niteliklerine göre düzenlenmesi gerekmektedir. Bu çalışma da yurt dışından ve yurt içinden birer müze örneklem şeklinde kullanılarak müzelerin, fiziki ve çevrim içi etkileşimli bilgilendirme tasarımı uygulamalarını değerlendirmek, her iki müzenin mevcut durumdaki farklılıklarını, ortak yanlarını ortaya koymayı ve çıkan sonuçları karşılaştırmayı amaçlamıştır. Müze, sanal müze ve etkileşimli bilgilendirme tasarımı gibi kavramlar ve bu kavramların ilişkili bulunduğu diğer kavramların tanımlarına da çalışma da yer verilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılmıştır. Çalışmanın gerçekleştirilmesi için Frankfurt Tarih Müzesi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi fiziki etkileşimli bilgilendirme tasarım imkânları, web siteleri, sosyal medya hesapları incelenmiş bilgiler detaylı şekilde ortaya konmuştur. Ulaşılan bilgiler tartışılmış ve sonuç bölümünde belirtilmiştir.Öğe Yeni Medya ve Etik: Sosyal Medyada Mahremiyet(03.07.2019) Özden, KansuTeknolojinin gelişimi ile evrimleşen geleneksel medya, sayısız mecrayı kapsayan yeni medya denilen kavram haline gelmiştir. İletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmeler yeni olanaklara ve özellikle yeni medyada yeni sorunlara yol açmış bulunmaktadır. Bu çerçevede geleneksel medyadaki ekonomik dönüşüme de ayak uyduramayarak yetersiz kalan etik ilkelerin, yeni medyaya uyarlanması zorunlu görünmektedir (Vardal, 2015). Özellikle yetersiz kalınan ilkelerin en önemlisi mahremiyettir denilebilir. İngilizce privacy anlamına gelen mahremiyet, özellikle yeni medyanın hakim olduğu son yıllara kadar gündemde bu denli yer almazken, internet çağı ve sosyal medyanın bu denli gelişmesi sayesinde önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Bunun sebebi geleneksel medyada bireyin mahremiyetine herhangi bir saldırı unsuru neredeyse yokken, günümüzde yeni medya öğelerinden olan sosyal medyanın çok hızlı yaygınlaşması ve birçok bireyin bu platformlarda yer almasıyla birlikte, bireylerin mahremiyetleri ciddi anlamda tehlike altına girmiştir. The Statistics Portal web sitesinin 2017 bilgilerine göre dünyada 2.46 milyar insan internet aracılığıyla Facebook, Instagram, Twitter vb. gibi örneklere sahip olan sosyal medya platformlarında yer almakta ve Google, Yahoo gibi arama motorlarını kullanmaktadır (Portal, 2017). Bu platformlardaki iş modelleri sebebiyle platformlarda ücretsiz varolabilen ve bu mecraları kullanan kullanıcılar, bunun karşılığında kişisel pek çok bilgi vermek zorunda bırakılmaktadır. Tüm bu kullanıcılar bahsedilen platformların sahiplerine reklam vermek isteyen şirketler ve kuruluşlar için çok zengin bir kaynak ve hedef kitle oluşturmaktadır. Özellikle son yıllarda çıkan ve bu durumdan çokça bahsedilen haberlere rağmen, insanlar mahremiyetlerinden vazgeçmeyi kullandıkları sosyal platformlardan kopmamaya yeğlemektedir. Bu Çalışma da doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın amacı ise; bireylerin günümüzde mahremiyetlerinin ne derece tehlike altına girdiğini ve ileride ne şekilde girebileceğini, bahsedilen platformlardaki iş modellerini inceleyerek ne gibi önlemler alınabileceğini ve geliştirilen önerilerle şu an sahip olunan mahremiyet problemine uygun çözümlerin nasıl oluşturulabileceğini açıklamayı hedeflemektedir.