OSMANLI “MİMARLIK DİLİ”NİN YENİDEN ÜRETİMİ: 1830’LARDAN 1930’LARA BİR KAVRAMLAR TARİHİ DENEMESİ
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2019
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
VI
TABLOLAR
Tablo 1: Kalfa ve İnşâi İlişkiler ................................................................................................. 52
Tablo 2: Le Clerc’in İnşaat Mühendisler için Hazırladığı Normlar .......................................... 71
Tablo 3: Ahmed Şükrü’nün Mimara İlişkin Matematiksel Standartları................................. 97
Tablo 4: 1286(h)-1346(h) Tarihleri Arasında Yazılan “Fen” Metinleri ve Yazarların
Tanımladığı Amaçlar ............................................................................................................... 125
Tablo 5: 1329-1331 Seneleri Sanayi İstatistiki ......................................................................... 157
Tablo 6: 1927 Senesi Sınai Tahriri Neticeleri ......................................................................... 159
Tablo 7: Sakızlı Ohannes’in Fen ve Adi Sanat Ayrımı ........................................................... 179
Tablo 8: Geç 19. ve Erken 20. Yüzyıldaki “Sıhhat”e İlişkin Birtakım Sorunsallar ................ 255
VII
ÖZET
Osmanlı “Mimarlık Dili”nin Yeniden Üretimi: 1830’lardan 1930’lara Bir
Kavramlar Tarihi Denemesi
Bu tezde, 1830’lardan 1930’ların sonlarına kadar, Osmanlı “mimarlık dili”nin yeniden
üretildiği dokuz kavramın tarihi çalışılıyor: Mesleki özneler olarak “kalfa ( قلفه ), mühendis
مهندس) ) ve mimar ( معمار )”; disipliner sınırların üretilme süreçlerinden oluşan “fen ( فن ), sanayi
صنايع) ) ve sanat ( صنعت )”; mekân-mülkiyet krizi olarak okunabilecek “mîrî ( ميرى ), mülk ( (ملك
ve umumî ( عمومى )”. Üç grupta tasnif edilen bu kavramsal konstrüksiyonu üç “ayrım” pratiği
biçiminde kavramak mümkündür. Bu ayrım, mesleki öznelerin, disiplinlerin ve mekânmülkiyet
sınırlarının modern anlamda üretilmeye başlanmasının ve kaçınılmaz olarak her
kavrama “doğa” biçme geriliminin tarihselliğine yaslanıyor. Bir başka anlatımla, zamansalmekânsal
bir imalat olarak ayrımın kendisi üç “düzen” arayışıdır. Birinci düzende
eyleyicilerin mekân üretimindeki toplumsal rolleri ve bilgi biçimleri yeniden tanımlanarak
mesleki sınırlara/kimliklere kapatılmak istenir. İkinci düzen arayışında, eyleyicinin “içinden
geçerek” imal edileceği “bilgi rejimleri”, “tarih kurgusu” ve farklılaşan “alan”lar
oluşturulmak istenir. Böylece hem aktüel olan hem de uzaklarda kalmış tarih disipline
edilerek metinsel kurgularla “hakikat”leşmeye başlar. Üçüncü düzen arayışı ise bugünkü
kavramlarla ifade edilirse “kamu-kamusal” düşüncenin ortaya çıkışıdır. Bir muhayyellik
olarak “umumi” fizikselliğin ve/ya toplumsallığın yaratılma sürecinde icat edilen
“umum”un uyması gereken kuralları belirleme ve mülkiyet alanı içerisinde umumi olanın
yerini sabitleme/belirleme gerilimidir. Bu gerilim, aynı zamanda sivil mimarlık, mülkî
mimarlık ve umumî mimarlık anlatıları veya tasnifleri gibi farklı mimarlık “türlerinin”
üretilme çabasına içkindir. Özetle söylemek gerekirse bu tez, üç düzen arayışındaki sancılı
süreçlerde yeniden nesneleşen kavramların tarihlerini inceliyor.
Kavramların tarihsel yolculukları için 1830’lardan 1930’lara kadar 31 sözlük, 22 hukuk metni,
73 matbu metin ve süreli yayınlarda yer alan 126 makale incelendi. Kavram tarihleri,
araştırma malzemelerinin doğalarıyla ilişkili olarak bir akış çizgisi içerisinde kurgulandı:
VIII
Etimolojik akrabalıklar, 19. yüzyıl öncesi izler, sözlükler (1861-1922), hukuki metinler (1839-
1926), matbu metinler (1873-1928) ve süreli yayınlar (1870-1938). Yeni problemlerin ve
dönüşümlerin görülmeye başlandığı hukuk metinleri, matbu üretimler ve süreli yayınlar,
sırasıyla akışın son üç maddesinde yer alıyor. Akışın ilk durağı, etimolojik akrabalıklarla
türetilen farklı kullanımlarla ilişkilenirken, ikinci durağı ise 19. yüzıl öncesi üç “mimarlık”
metninde kavramların izlerini arıyor. Böylece dönüşen kavramların 1800’ler öncesinde
hangi biçimlerde kullanılabildiği belirtilmek isteniyor. Genel ve ıstılahat sözlükleri, 19. yüzyıl
öncesi ile dönüşüm çağını biraraya getiren depolama birimleri olması sebebiyle eşik rolünü
üstleniyor. Bu rolde, etimoloijik akrabalıklarda ve 19. yüzyıl öncesi metinlerinde alışkanlığa
dönüşen tarihsel kullanım biçimlerini içermesi ve birtakım yeni kavrayışların ve ıstılahat
gerilimlerinin sızdırılması söz konusudur.
Sonuç olarak, sadece “alan”a kapatılan kalfanın, uzmanlık alanlarına ayrılmış mühendisin,
ilim, fen ve sanat alanlarına dair bilgilerle mimarlık üretecek yegâne aktör inancında
biçimlenen bir “orkestra şefi” olarak mimarın icadı bu zamansal aralıkta ortaya çıkmaya
başlar. Mimarlık tarihi ve sanat tarihi disiplinlerinin doğuşuyla eş zamanlı olarak, estetik
içerisinde ve tarihsel biçim repertuarına başvurarak mimarlık üretiminin sayısal standartlara
indirgenmeye başlanması yine benzer tarihsellikte icat edilir. Mimarlıkların tasniflenme
alışkanlıkları, örneğin sivil mimarlık, mülki mimarlık ve umumi mimarlık kategorileri
oluşmaya başlar. Mülkün parçalanışıyla birlikte, mülk ve mekân krizleri ortaya çıkar.
“Umumi” veya “kamusal” fizikselliğin sınırlarını belirleme, sayısal standartlarla uygun hale
getirme, müşterek mekânları ayırma ve umumî/kamusal olanın doğrudan tahayyül edilerek
mekânsal sınırların oluşturulma sancısı yaşanır. Böylelikle “umumi” özelinde mekânsal
düzen yaratma çabası/sancısı yeni bir sorunsal olarak tecrübe edilmeye başlanır.
“Müphemlikten muhkemliğe” doğru salınımın görülmeye başlandığı bu zamansal aralık, üç
düzen altında “sınırlar” belirleme saplantısına dönüşür. Saplantının kendisi katı sınırlar
üretme, bilgi biçimleri dayatma ve sınırlarası ilişkileri kaçınılmaz hale getirmenin deneyimi
olur.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Osmanlı, Mimarlık, Kavramlar Tarihi, Mimar, Sanat, Umumi.