MARXIST CRITICISM, THE FRANKFURT SCHOOL AND WALTER BENJAMIN
Küçük Resim Yok
Tarih
2017
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Marxist edebiyat eleştirisi Marxist politik düşünceler üzerine geliştirilmiştir. Marksist eleştiri, 1850'lerde Marx'ın, kültür ve toplum hakkında önemli açıklamalarda bulunmasına rağmen, 20. yüzyılda ortaya çıkmış bir olgudur. Marx’a göre, ideoloji, politika ve sanat gibi bir toplumun üst yapısını oluşturan öğeler o toplumun ekonomik yapısı tarafından belirlenir. Karl Marx "Komünist Manifesto" adlı eserinde komünizmin temel kavramlarını tartışır ve toplumların ve ekonomik sistemlerinin sınıfsız bir toplum yaratmak için sürekli bir evrim sürecinde olduğunu iddia eder. Marksist eleştiride önemli olan husus, edebiyatın, bu edebiyatın üretildiği toplumun ideolojik ve ekonomik gerçeklerinden ayrı tutulamayacağı ya da izole edilemeyeceği yönündedir. Diğer taraftan, pratikte bir neo-Marxist olan Frankfurt Okulu, aydınlanma geleneğinin bir eleştirisidir. Radikal değişim ve iki okul arasındaki eleştiri farkı entelektüel temeldedir. Aslında bir toplumsal araştırma kurumu olan Frankfurt Okulu yeni bir neo-Marxist teori geliştirmiştir. Frankfurt Okulu üyeleri on dokuzuncu yüzyılın son teorisyenlerinden yararlanmışlardır. Üyeleri temel olarak çoğulculardır. Walter Benjamin Frankfurt Okulunun önemli bir üyesidir. O da Marxismin etkisi altındaydı ve Marxist Okuluna bir eğilim göstermişti. Benjamin sosyal eleştiriyle dilbilim analizini tarihsel nostaljiyle birlikte işler. Benjamin, sosyal eleştiri ve dilsel analiz ile tarihi nostaljiyi harmanlar. Benjamin için temel estetik farklılaşma, yaratılış ve oluşum arasındaki temel farklılıktır. Benjamin’e göre eleştiri bir sanat eserinin gerçeğinin sunumudur. Eleştiri bir eserin başladığı şeyi neticeye ulaştırmaya, tamamlamaya ve sistematize etmeye çalışır.