İşletme Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 93
  • Öğe
    Mardin'de Tarım Sektörünün Temel Sorunları ve Potansiyel İşbirliği Alanları
    (Mardin Artuklu Üniversitesi Yayınevi, 2023) GÜLMEZ, Yavuz Selim
    Bilimsel bilginin üretimini sağlayan, bilimin/ilimin gelişmesi, geliştirilebilmesi misyonunu yüklenen ve bu amaçla araştırmayı ilke edinen öğrenciler ve yenilikçi akademisyenler yetiştiren üniversiteler, ürettikleri teorik bilgilerle dünya bilim tarihine yön verirler. Üniversitelerde üretilen teorik bilgilerin ve bilimsel paradigmaların pratikte bir karşılığının olması, bilimsel bilginin yaygın etkisini artırır. Zira sahaya dokunan ve bir ihtiyacı pratik biçimde karşılayan akademik bilgi daha geniş kesimleri etkileme gücüne sahiptir. İşte bu eser de Mardin Artuklu Üniversitesi Kamu Özel ve Karma Sektör İş Birliği Koordinatörlüğü (MAÜKÖK) inisiyatifiyle bu amaçla yola çıkan akademisyenlerin ortaya koyduğu akademik bir çalışmadır. Ağırlıklı olarak Mardin Artuklu Üniversitesi’nden olmakla birlikte Türkiye’nin farklı üniversitelerinde görev yapan akademisyenler tarafından hazırlanan bu çalışmanın odak noktasını Mardin ortak paydası oluşturmaktadır. Bu çerçevede şehrin/bölgenin bazı yapısal sorunları tespit edilerek çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Alanlarında uzman akademisyenler tarafından hazırlanan bu eser, bilimsel bilgilerin ve teorilerin pratikteki karşılıklarını ve uygulanabilirliklerini gösterir bir nitelik arz etmektedir. Dolayısıyla ortaya konan bazı sorunlara yönelik çözüm önerileri, bir saha çalışmasına veya bir ekonometrik analize dayalı olduğundan, doğrudan ilgililerin uygulayabileceği niteliktedir.
  • Öğe
    Marka-İnfluencer İşbirlikleri
    (Nobel Yayınevi, 2023) GÜLMEZ, Yavuz Selim
    İşletmeler markalarını yüceltecek olaylara, eylemlere ve faaliyetlere geçmişten beri başvurmaktadır. Markalaşma olgusuna, tarihsel serüveninin başlangıcından itibaren bakıldığında diğerlerinden ayrışmak gerçeğinin tutarlı bir şekilde günümüze kadar gelen en önemli amaç olduğu fark edilmektedir. Nitekim modern zamanda tüketicilerin, rakiplerin ve pazar yerlerinin bu denli fazlalaştığı gerçeğinden hareketle diğerlerinden ayrışma gereksinimini karşılayacak eylem ve olayların da spesifikleşmesine önem verilmiştir. Bu türden bir sürecin zaman içinde geldiği noktalardan biri de influencer (fenomen) pazarlamadır.
  • Öğe
    PAZARLAMA YÖNETİMİNDE E-TEKNOLOJİK TRENDLER
    (Nobel Yayınevi, 2023) GÜLMEZ, Yavuz Selim; KAYAOĞLU, Ahmet; GÜLLÜ, Kenan
    Her alanda olduğu gibi işletmecilik alanında da çok hızlı bir değişim, daha doğru bir ifadeyle çok hızlı bir dönüşüm yaşıyoruz. Bu dönüşüm, gelenek- selden dijitale doğru bir paradigma değişiminin sonucudur. Teknolojik gelişmele- rin baş döndürücü bir hızla yaşandığı günümüzde dijitalleşmeyi, insanların dijital teknolojileri kullanarak hayatlarını kolaylaştırdığı bir süreç olarak tanımlamak mümkündür. Bilgisayarlar, iletişim ağları, tabletler, akıllı telefonlar, nesnelerin in- terneti ve yapay zekâ gibi gelişmeler; yönetimde, yatırımda, üretimde, pazarlama- da, finansmanda, araştırmada, tüketimde, eğitimde, sağlıkta, sporda, eğlencede, kısaca yaşamın her alanında hayatımızı kolaylaştırmakta, yeni yeni uygulamalara imkân vermektedir. Ancak bu gelişmelerin yarattığı ve üzerinde önemle durulma- sı gereken bazı hususlar da söz konusudur. Hemen tüketilebilen kısa videoların çok fazla yaygınlaşması, sanal ma- ğazaların tahsilat, kredi, garanti, kargo, değişim, iade vb. hizmetleri de sunabil- dikleri çevrim içi uygulamalarının artması ve dünya nüfusu içerisinde “internetle doğup internetle büyüyen” Z kuşağının giderek daha büyük bir paya ulaşması; dikkat edilmesi ve üzerinde önemle durulması gereken trendlerin başında yer al- maktadır. Bu bağlamda, giderek daha çok kullanılan sosyal medya platformlarını ve toplumsal pazarlama amacıyla yapılan reklamları da içeren daha kapsayıcı bir medya planlamasının yapılması ve kişisel verilerin korunmasına önem verilme- siyle hem tüketicilerin hem de işletmelerin kendilerini güvende hissetmelerinin sağlanması çok daha kritik bir hâle gelmiştir.
  • Öğe
    Evidence from Turkish and Syrian People for the Measurement Invariance of the CBBE Scale and Clues for the Distribution Strategies of the Brands
    (Korea Distribution Science Association, 2023)
    Purpose: This research aims to test the measurement invariance of the consumer-based brand equity scale on Turkish and Syrian university students who live together but are from different cultural groups. Research design, data, and methodology: The consumer-based brand equity scale developed by Buil et al. (2008) is applied to the participants. In testing the consumer-based brand equity scale, the Netflix brand, which is considered well-known by both cultural groups, is preferred. It is thought that choosing an internationally recognized brand would facilitate the conduct of this research. Structural invariance and measurement invariance are tested using structural equation modeling. Results: The consumer-based brand equity scale has measurement invariance on Turkish and Syrian university students. Therefore, it has been revealed that the responses of participants from both cultures regarding the Netflix brand are comparable. Conclusion: The findings of the study provide clues for practitioners to review their distribution strategies. As a matter of fact, cultural studies conducted in different countries are common. Still, the originality of this study is ensured by the profile of participants who live in the same country but come from different countries.
  • Öğe
    SAĞLIK HİZMETLERİ TÜKETİCİLERİNİN COVID-19’A YÖNELİK AŞI TEREDDÜTLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ
    (2023)
    Bu araştırmada Türkiye’deki sağlık hizmetleri tüketicilerinin COVID-19’a yönelik aşı tereddütlerini etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Belirlenen faktörlerin demografik özellikler itibariyle farklılaşma eğiliminde olup olmadığının tespit edilmesi ise araştırmanın ikincil amacını teşkil etmektedir. Araştırma verileri, kolayda örnekleme tekniğine başvurularak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan 401 bireyden yüz yüze ve çevrimiçi anket yöntemleri kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin analizinde Açıklayıcı Faktör Analizi, T-test, ANOVA, post-hoc ve tanımlayıcı istatistiklerden yararlanılmıştır. Araştırma bulgularına göre; katılımcıların COVID-19’a yönelik aşı tereddütlerini etkileyen faktörlerin “Güven”, “Zaman”, “Fobi”, “Bağışıklık”, “İnanç” ve “Alerji” olduğu desteklenmiştir. Katılımcıların demografik özelliklerine göre farklılaşan davranışları tespit edildiğinde ise; “Güven” faktörünün farklı yaş ve meslek, “Zaman” faktörünün farklı yaş ve meslek, “Fobi” faktörünün farklı yaş, meslek, gelir ve coğrafi bölge, “İnanç” faktörünün farklı yaş ve “Alerji” faktörünün ise farklı eğitim seviyesi ve meslek gruplarında bulunan katılımcılarda farklılaştığı (p<0.05), “Bağışıklık” faktörünün ise gruplar arası farklılaşma göstermediği tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Geleneksel ve Faaliyete Dayalı Maliyetleme Sistemlerinin Karşılaştırılması: Bir Üretim İşletmesinde Uygulama
    (2021) GUTNU, Mehmet Murat ve TANIŞ, Veyis Naci
    Bu çalışmada herhangi bir maliyetleme sisteminin olmadığı bir üretim işletmesinde hem geleneksel üç aşamalı maliyetleme sistemi hem de Faaliyete Dayalı Maliyetleme (FDM) sistemi uygulanmış, elde edilen sonuçlar karşılaştırılarak yorumlanmıştır. Çalışma sonucunda elde edilen verilere göre, işletmenin tüm faaliyetlerinin “birim seviye” faaliyet seviyelerinden oluşmasından dolayı her iki sistemin sonuçları da birbirine yakın çıkmıştır. Böylece FDM sisteminin maliyetler üzerinde parti ve mamul faaliyet seviyelerinde etkili olduğu, ama birim faaliyet seviyesinde farklı bir sonuç vermediği sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    KAYNAK TÜKETİM MUHASEBESİ YÖNTEMİNİN ÖZEL BİR EĞİTİM KURUMUNDA UYGULANMASI
    (2023) GUTNU, Mehmet Murat ve TÜRK, Zeynep
    Bu çalışmanın amacı, modern bir maliyet ve karar verme yöntemi olan Kaynak Tüketim Muhasebesi (KTM) yönteminin hizmet işletmesinde uygulanabilirliğini tespit etmek ve KTM ile işletmenin geleneksel yöntemle bulduğu sonuçları karşılaştırarak analiz etmektir. Bu kapsamda, özel bir eğitim kurumunda örnek olay yöntemi kullanılarak KTM yöntemi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda KTM yönteminin bir hizmet işletmesi olan özel bir eğitim kurumunda uygulanabilir olduğu, kullanılmayan/atıl kapasite maliyetlerini hesaplayarak birim öğrenci maliyetlerini doğru tespit ettiği ve geleneksel yönteme göre birçok üstünlüğe sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    The Effect of the Covıd-19 Pandemic on the Budgeting Process in Companies: Implementation in a Manufacturing Company That Actı̇vate in ICIa 500
    (2022) GUTNU, Mehmet Murat
    Purpose: This work was conducted in one of the 500 largest companies in Turkey to study the impact of the Covıd-19 pandemic on the budgeting process in companies. Methodology: The interview technique was preferred as the research method. Data were collected through oneon-one interviews with the budget manager. Findings: As a result of the study, it was found that the company acted in accordance with general budgeting principles, invested in technologies to professionalize the budgeting process, and benefited from modern budgeting methods. The Covıd-19 pandemic process required constant revisions and flexibility in the budgeting process. Originality/Value: The study contributes to the literature by examining the impact of Covid-19 on the budgeting process.
  • Öğe
    BİR MALİYET KONTROL ARACI OLARAK STANDART MALİYET SİSTEMİ: BİR ÜRETİM İŞLETMESİNDE UYGULAMA
    (2019) GUTNU, Mehmet Murat
    Standart maliyet sistemi fiili maliyetler ile standart maliyetler arasındaki sapmaları hesaplayan ve sapmaların nedenleri üzerinde durarak gerekli düzeltmeleri yapan bir yöntemdir. Bu çalışmanın amacı, bir maliyet kontrol aracı olarak standart maliyet sistemini bir üretim işletmesinde uygulamaktır. Bu çalışmada öncelikle standart maliyet sistemi teorik olarak tüm yönleriyle ele alınmış, daha sonra bir üretim işletmesindeki direkt ilk madde ve malzeme, direkt işçilik ve genel üretim giderleri standartları belirlenerek standart birim mamul maliyeti hesaplanmıştır.
  • Öğe
    TÜRKİYE’DE İLK TIP FAKÜLTESİ’Nİ MARDİN’DE ARTUKLULAR KURDU
    (Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı, 2020) Başabaş Dirier, Ayten; İnan, Cemil
    1091’de vefat eden Kudüs Valisi Artuk Bey’in ardından çocukları Sökmen ve İlgazi, Fatımî saldırısı üzerine Kudüs’ten ayrıldılar. Eminüddin Sökmen 1101’de Hasankeyf, Meyyafarikin (Silvan) ve Diyarbakır’ı ele geçirip Artuklu Beyliği’nin ilk kolunu kurdu. Necmeddin İlgazi 1108’de Mardin’i ele geçirip, Beyliğin merkezi yaptı. Halep ve Harput’un katılmasıyla, 307 yıl sürecek Beylik kuruldu. İlgazi ve yeğeni Belek Gazi, Haçlılara karşı yaptıkları savaşlarla ünlendiler. Fethedilen topraklara yerleşme, Haçlılara karşı verilen savaşlar göz açtırmazken; Artuklular 1123 yılında Eminüddin Külliyesi’ni açarak, Türkiye Tarihi’nde bir ilki gerçekleştirdi. Külliye; mescid, medrese, bimaristan, zâviye, yazlık namazgâh, hamam, çeşme ve selsebîlden oluşuyordu. Artuklu Beyliği’nin kurucusu Eminüddin Sökmen tarafından inşaatı başlatıldı, vefatından sonra kardeşi Necmeddin İlgazi tarafından tamamlandı. Bimâristan (Darüşşifa-Hastahane) olarak kullanıldığı dönemde, büyük ün kazandı. Bimaristanda, İslâm Dünyasındakilerden farklı yöntemler kullanıldı. Mimarîde üstü açık avlular ve hamam bölümlerinde uygulamalı bilgiler verilen bir tıp medresesi ve şifahane olarak tasarlanırken, tedavide bitkisel ilaçlar, şifalı açık hava ve su tedavisi kullanıldı. XIX. asra kadar bu görevini sürdürdüğü belgelerden anlaşılmaktadır. Kurulduğu andan itibaren, tedavi usûlleri ve çalışanlarıyla ünlenen Bimaristana, başta Musul olmak üzere diğer illerden gelen hastalar ve Haçlı Savaşları’nda yaralananlar önemli bir yoğunluk oluşturarak, şehrin ekonomisine katkıda bulundu.
  • Öğe
    Analysis of Student Learning in Differential Equations Learning Area Based on Various Variables: The Case of Turkey and Ghana
    (Karbey Yayıncılık Eğitim ve Danışmanlık Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. Kesit Yayınları, 2021) İnan, Cemil; Pişkin, Erhan; Bonyah, Ebenezer
    Development of mathematical models for problems experienced in study areas is important for improvement in almost all scientific fields. The solution of a problem requires development of a mathematical equation (or a mathematical model) based on the properties of the problem in certain disciplines. Such an equation is generally a function with one unknown and an equation that includes the derivative (or differential) of this function. The equation which contains a function and its finite derivatives, is called a differential equation (Pisces 2018). The present study aimed to analyze the learning of college students in differential functions based on various variables in Turkey and that of Ghana. The study was conducted in two faculties of a public university (Engineering and Education Faculties) for a year in differential equations course on 300 students’ exams and applications for Turkey. The achievements of those students were analyzed based on the problems experienced by the students, the conceptual comprehension and operational comprehension, reasoning skills, misconceptions, transition between representations, and basic mathematics knowledge variables. A similar study was carried out in a faculty of technical education in Ghana with 300 students’ examination and application and their results were analyzed as it was done in the case of Turkey. The present study for the two countries adopted a descriptive approach based on screening models. Since it was possible to reach the whole population in the study for the two countries, the complete census method was used. The main difficulties experienced by the students in each country were determined as follows: inability to conduct the operations or to conduct incorrect operations due to the lack of basic mathematical knowledge, student focus on operational comprehension instead of conceptual comprehension, inability or indecision of the students in establishing the correlation between the algebraic and graphic representations of the differential equation in transfers between representations, misconception that dependent variable should always be identified by y and independent variable should always be identified by x (this could be due to a teacher habit), and although dx-2xydy2yey2dy could be easily solved by linearization, students’ preference to attempt to find the integral multiplier, leading to calculation errors. These difficulties were similar in within the two countries as if they were taught by same instructors. It can be argued that the achievements increased in the two groups of students when the applications that would eliminate these difficulties were conducted in the following topics, however a comprehensive study should be initiated to eliminate the lack of basic mathematical knowledge, and it would even be beneficial to study the OSYM selection system. It could be suggested that calculus as a concept should be taken serious to build the two groups of students competencies in differential equations.
  • Öğe
    Oyun Temelli Hazırlanan Etkinliklerin Öğrencilerin Matematik Başarılarına ve Öğrendiklerini Hatırda Tutmaya Etkisinin İncelenmesi
    (Karbey Yayıncılık Eğitim ve Danışmanlık Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. Kesit Yayınları, 2021) İnan, Cemil; Erkuş, Serdar
    Yapılan bu araştırma, öğrenilen kavramların pekiştirilmesi için hazırlanan etkinliklerin öğrencilerin matematik başarılarına ve öğrendiklerini hatırda tutmaya etkisini incelenmeyi amaçlamaktadır. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ön test – son test deney - kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2020-2021 eğitimöğretim yılında bir ilinin merkez ilçesinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir ortaokulun sekizinci sınıflarında öğrenim gören 50 (25 deney ve 25 kontrol) öğrenci oluşturmaktadır. Matematik dersinde, deney grubunda normal müfredat programı ile birlikte Bell (1993) tarafından geliştirilen “Karşıya Geçme Oyunu” adlı etkinlik uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise müfredatta belirtilen program uygulanmıştır. Araştırmanın verileri araştırmacılar tarafından geliştirilen başarı testinden elde edilmiştir. Elde edilen veriler SPSS 24.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiş ve testin güvenirlik katsayısı Kuder-Richardson-20 (KR-20) 0.795 bulunmuştur. Verilerin analizinde; tanımlayıcı istatistikler ve bağımsız t- testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, öğrenilen kavramların pekiştirilmesi amacıyla hazırlanan etkinliklerin öğrencilerin matematik başarılarını olumlu yönde artırdığı ve aynı zamanda da öğrencilerin öğrendiklerini hatırda tutmalarını sağladığı söylenebilir.
  • Öğe
    Çoklu Zekâ KuramUluslararası Eğitim Bilimleri Dergisiına Dayalı Hazırlanan Çalışma Yapraklarının Ortaokul 6. Sınıf Öğrencilerinin Matematik Başarılarına ve Tutumlarına Etkisi
    (Karbey Yayıncılık Eğitim ve Danışmanlık Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. Kesit Yayınları, 2022) İnan, Cemil; Erkuş, Serdar
    Bu araştırma çoklu zekâ kuramına dayalı hazırlanan matematik çalışma yapraklarının ortaokul 6. sınıf öğrencilerinin matematik başarıları ve matematiğe yönelik tutumları üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu 2017-2018 eğitim öğretim yılında Bingöl il merkezinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir ortaokulda öğrenim gören 67 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma yarı deneysel bir çalışma olup, kontrol gruplu ön test - son test modeline dayanmaktadır. Araştırmanın verilerinin toplanması amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen matematik başarı testi ve İnan (2007) tarafından geliştirilen matematik tutum ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde; tanımlayıcı istatistikler, bağımlı ve bağımsız t-testi kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, deney ve kontrol grubu öğrencilerinin ön test puanlarının birbirine yakın olduğu ve anlamlı bir farklılığın oluşmadığı görülmüştür. Ancak uygulama sonrasında öğrencilerin son test puanlarına bakıldığında, deney grubu öğrencileri lehine anlamlı bir farklılığın oluştuğu görülmüştür. Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin matematiğe yönelik tutumlarından elde edilen bulgulara göre ise, hem uygulama öncesi hem de uygulama sonrası iki grup arasında anlamlı bir farklılığın oluşmadığı görülmüştür. Bu sonuçlara göre, Çoklu zekâ kuramına dayalı hazırlanan çalışma yapraklarının öğrencilerin matematik başarılarını artırdığı ancak matematiğe yönelik tutumlarına etki etmediği söylenebilir
  • Öğe
    TÜRKİYE’DE KURUMSAL MANTIKLAR
    (DİCLE ÜNİVERSİTESİ İİBF, 2020)
    Örgütsel alanda kurumsal değişime neden olan kurumsal mantıklar, dönüşüm ya da gelişim yoluyla ortaya çıkabilir ya da değişebilirler. Örgütler baskın veya çoklu kurumsal mantık yoluyla bireysel tercihleri, örgütsel çıkarları ve davranışları etkilemekte hatta biçimlendirmektedir. Farklı kurumsal mantıkların alan düzeyinde yaptıkları baskılar; yeni örgütsel formlarının ortaya çıkması, alanın değişmesi veya yeni alanların oluşması gibi sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Kurumsal mantıklar son yıllarda yönetim alanının üzerinde en fazla durduğu konulardan biridir. Bu çalışmada Türkiye’de çalışılan kurumsal mantıklar 1993 yıllından beri düzenlenen Yönetim ve Organizasyon Kongre bildirilerinin son on yıllı içerik analiz yöntemiyle incelenmiştir. Türkiye’de en fazla çalışılan kurumsal mantıkların piyasa ve devlet olduğu yapılan incelemede görülmektedir. Çalışmanın bu yönüyle yönetim ve organizasyon yazınına özellikle karşılaştırmalı çalışmalarda katkı sağlaması beklenmektedir.
  • Öğe
    Türkiye’de İşletme Tarihinin Görünümü ve Gelişimi: Yönetim ve Organizasyon Kongre Bildirileri Üzerinden Bir Bakış
    (2020)
    Türkiye’de işletme tarihini ayrı bir disiplin olarak nitelendirmek için oldukça erken olmasına rağmen; yakın tarihte dünyada işletme tarihine artan ilgiden etkilenerek bu alan ilgi görmeye başlamıştır. Bu araştırmada işletme tarihinin önce kuramsal çerçevesi ortaya çıkarılmış, daha sonra Google Ngrams istatistikleri aracılığıyla bu alan taranmış̧ ve alanın Türkiye’deki görünümü ve gelişimi 1993 yıllından beri düzenlenen Yönetim ve Organizasyon Kongre bildirileri üzerinden incelenmiştir. Bu çalışmada işletme tarihinin Türkiye’deki yakın bir kesit tanımlaması yapılarak yönetim ve organizasyon yazınına katkı sağlaması beklenmektedir.
  • Öğe
    Mobbing and Suicide: A Case Study on Suicide Incidents in Turkey
    (OPUS, 2023)
    The frequency and persistence of mobbing behavior, which can occur in all professional groups and organizations, has devastating effects on the victim and in some cases leads to suicide. In this study, the characteristics of the individuals who committed suicide due to workplace mobbing and how they experienced this situation was examined through newspaper news on the internet. Case study, which is a qualitative research approach, was used as the research design. Descriptive content analysis was performed in order to analyse the data. The analyses were made after news about suicide incidents in Turkey were found on the internet by typing "mobbing and suicide". 12 of these suicide cases were associated with mobbing by researchers. These cases were examined in terms of variables such as gender, age, profession, type of suicide, suicide note, psychiatric treatment, mobbing claim and type of mobbing. As a result of the analysis, a relationship was found between mobbing and suicide. It has been determined that the majority of those who commit suicide due to mobbing are women and the age range where suicides occur most frequently is the 25-34 age range. It has been found that the majority of those who commit suicide are single. It has been claimed that the professional group in which suicides occur most frequently is doctors and the most common form of suicide is jumping from a height. It has been determined that some of those who committed suicide received psychiatric treatment. It has been observed that almost half of those who committed suicide left a suicide note. The most common forms of mobbing are It has been revealed that these are threats, work pressure, humiliation, isolation, disregard, gossip, slander, interference with lifestyle, arbitrary practices, obstruction of professional advancement and physical violence.
  • Öğe
    BİR TEKSTİL İŞLETMESİNDE BENZETİM YÖNTEMİYLE MONTAJ HATTI DENGELEME UYGULAMASI
    (SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL, 07.12.2017) Aslan Şehmus; Yıldırım Aydın
    Tekstil endüstrisi Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biridir. Üretimin önemli bir kısmı yurt dışına ihraç edilmektedir. Türk tekstil sektörünün dünya tekstil sektöründe önemli bir paya sahiptir. Son zamanlarda bütün sektörlerde olduğu gibi tekstil sektöründe de global rekabet hız kazanmıştır. Bu rekabette ayakta kalabilmek için üretici firmalar maliyetlerini düşürmek zorundadırlar. Tekstil endüstrisi de emek yoğun bir sektör olduğu için maliyetleri düşürmek için öncelikle işgücü planlamasının verimli yapılması gerekir. Üretim hattında işçilerin verimli bir şekilde kullanılması hem işçilik maliyetlerini düşürecek, hem de üretim kapasitesini artıracaktır. Bu çalışmanın amacı düşük verimle çalışan bir tekstil fabrikası için montaj hattı dengeleme çalışması yapmaktır. Montaj hatlarının dengelenmesiyle üretim işçi maliyetleri düşürülebilmekte ve birim zamanda üretim bandından çıkan çıktı sayısı artmaktadır. Dolayısıyla işletmenin kapasite kullanım oranı artmaktadır. Bu çalışmada montaj hattının dengelenmesi ve üretim süreçlerinin iyileştirilmesi için benzetim yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntem kullanılarak söz konusu işletmenin kapasite kullanım oranları büyük oranda artmıştır. Üretim hattındaki işçiler daha verimli kullanılarak aynı işçi sayısıyla üretim kapasitesi artırılmıştır. Ayrıca çalışmada, tekstil gibi emek yoğun endüstriler üretim sahalarında benzetim tekniğini kullanarak işçi gücü planlamasını çok daha pratik ve verimli bir şekilde yapılabileceği sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    MARDİN İLİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİNDE ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ OLANAKLARININ ARAŞTIRILMASI
    (Aysima International Publish Houses, 18.12.2023)
    Birinci endüstri devrimiyle büyük bir ivme kazanan teknolojik, ekonomik ve sosyal kalkınma günümüzde de devam ederken doğal kaynakların giderek azalmasını, kirlenmesini, doğadaki ekolojik dengenin bozulmasını ve beraberinde doğal felaketleri de beraberinde getirmiştir. Bu nedenle günümüzde bunun farkına varan ülkeler doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye geçiş yapmaktadırlar. Bu amaçla da üretim tarafında sürdürülebilirliğin sağlanması için işletme düzeyinde, yerel düzeydeki işletmeler arasında ve bölgeler arasında çeşitli kavramlar ve uygulamalar görülmektedir. Bu uygulamalardan biri de işletmeler arasında atık, enerji, malzeme, su vb. aktarımına dayanan endüstriyel simbiyoz (ortakyaşarlık) kavramıdır. 1960‘lı yıllarda dünyada görülmeye başlayan endüstriyel simbiyoz uygulamaları giderek artmakta ve işletmeler arasında bu konudaki potansiyel sürekli araştırılmaktadır. Bu kapsamda çalışmanın amacı, Mardin Organize Sanayi Bölgesi (OSB)‘de faaliyette bulunan imalat işletmeleri arasında endüstriyel simbiyoz olanaklarının araştırılmasıdır. Bu amaçla ilgili kurumlardan işletmelerin isim, sektör, atık türü vb. bilgileri ile mevcut simbiyotik ilişkilere ait veriler alınmış ve sektörlere göre sınıflandırılmıştır. Sonrasında, işletmelerin atık türlerine göre aralarında olabilecek simbiyotik ilişkiler, Türkiye‘de ve dünyada daha önce yapılmış çalışmaların raporları ile literatürdeki bilgilere göre araştırılmıştır. Elde edilen bulgulara göre aynı veya farklı sektörler arasında potansiyel simbiyotik ilişkiler tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda bu ilişkilere göre şematik olarak mevcut ve potansiyel simbiyoz ağı oluşturulmuş ve belirlenen potansiyel simbiyotik ilişkilerin uygulanabilmesi için çeşitli öneriler geliştirilmiştir.
  • Öğe
    Yapay Sinir Ağları, Destek Vektör Makineleri ve Box-Jenkins Yöntemleriyle Kentsel İçmesuyu Talebi Tahmini ve Karşılaştırmalı Analizi
    (Business and Economics Research Journal, 01.01.2016)
    Su talep tahminleri, yatırım planlamalarının yapılmasında, su sistemlerinin tasarımında (arıtma tesisi, depolama, iletim ve dağıtım hatları), mevcut sistemlerin optimal kapasitede işletilmesinde, işletme ve yatırım maliyetlerinin hesaplanması ve kentsel su yönetimi politikalarının (fiyatlandırma politikası, su tasarrufu vb.) belirlenmesi gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Bu nedenle gerçeğe yakın bir su talep tahmininin, su sistemlerinin planlanması, tasarımı, işletimi ve yönetiminde anahtar niteliğinde olduğu söylenebilir. Bu çalışmada, Diyarbakır kent merkezi içme suyu talebinin Yapay Sinir Ağları ve zaman serisi analizine dayalı yöntemlerden Winters’in Mevsimsel Üstel Düzeltme ve Box-Jenkins ile tahmin edilmesi ve elde edilen tahminlerin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, öncelikle Diyarbakır kent merkezi su talebini etkileyen değişkenlerle ilgili 2003-2013 yıllarına ait aylık veriler toplanarak analiz edilmiştir. Ardından, bu verilere göre Yapay Sinir Ağları, Winters’in Mevsimsel Üstel Düzeltme ve Box-Jenkins yöntemleriyle içme suyu talep tahmini yapılmıştır. Üç yöntemden elde edilen tahminler, Verimlilik, Ortalama Hata Kareleri, Ortalama Hata Kareleri Kökü, Ortalama Mutlak Yüzde Hata ölçütlerine göre karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma sonucunda, Yapay Sinir Ağları’nın tüm performans ölçütlerinde zaman serisi analizine dayalı yöntemlerinden daha iyi tahmin sonuçlarına sahip olduğu görülmüştür
  • Öğe
    KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ İMALAT İŞLETMELERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ: MARDİN ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ÖRNEĞİ
    (Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 20.12.2023) Denk Pınar
    Artan dünya nüfusu, doğal kaynaklardaki kirlenme ve azalma, iklim değişikliği, küresel ısınma vb. birçok ilişkili konu sürdürülebilirlik kavramının önemini giderek artırmaktadır. Bu bakımdan insan ihtiyaçlarının karşılanmasında üretim ve tüketimin sürdürülebilir kılınması gerekmektedir. Bu kapsamda bu çalışmanın amacı Mardin Organize Sanayi Bölgesi (OSB)’deki Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) sürdürülebilir üretim düzeylerinin belirlenmesidir. Bunun için öncelikle Mardin OSB’de faaliyet gösteren 156 aktif firmanın doksan dördüne soru formu uygulanmıştır. Soru formlarından elde edilen veriler SPSS paket programında değerlendirilmiş ve bulgular elde edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, Mardin OSB’deki KOBİ'lerin, ürün tasarımı, üretim süreci, atık yönetimi, enerji, tedarik, tersine lojistik, ekonomik, sosyal ve çevresel sorumluluk alanlarında sürdürülebilir üretim uygulamalarını genel olarak yerine getirdikleri belirlenmiştir. Ancak bu alanlardaki bazı uygulamaların yeterli olmadığı görülmüştür. İşletmeleri sürdürülebilir üretim uygulamalarına yönlendiren nedenler işletme maliyetlerinin azaltılması, yasal zorunluluklar, doğal kaynaklardaki tükenme ile firma imajına olumlu katkı olarak belirlenmiştir. Ayrıca, işletmelerin sürdürülebilir üretim düzeyleri bulundukları sektörlere göre ürün tasarımı, atık yönetimi ve sosyal sorumluluk alanlarında farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır