Makâsıdü’ş-Şeri‘â’nın Teorik Boyutu ve Müstakil Delil Olma Problemi
Yükleniyor...
Tarih
2019
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Şer‘î makâsıd düşüncesinin literatürde yer almasının hicri V/XI. asırdan itibaren Cüveynî ile
başladığı genel kabul gören bir husustur. Sonraki dönemlerde onun tesis ettiği bu düşünce ekseninde
makâsıda ilişkin değerli bazı malumatlar verilmiş olsa da bu, diğer usûl konularına göre daha cüzî kalmış
ve VIII/XIV. asra kadar bu alanda kayda değer bir birikim ortaya konulmuş değildir. Makâsıdın müstakil
olarak ele alınması Şâtıbî ile başlamıştır. Şâtıbî’yi bu konuda diğer usûlcülerden ayıran temel özellik ise
onun makâsıdı usulün bir konusu olarak değil müstakil bir disiplin olarak görmesi ve buna göre
sistemleşmesidir. Ancak onun halefleri bu hususta aynı hassasiyeti göstermemişlerdir. Bu durum XIV/XX.
asra kadar devam etmiştir. Bu asırdan itibaren âlimler makâsıda gereken önemi vermiş ve bu alanda
değerli pek çok çalışma yapmışlardır. Bu çalışmalar içinde tartışılan konulardan biri de makâsıdın
müstakil bir delil sayılıp sayılmadığıdır. Ancak bu tartışma, konunun müstakil bir şekilde ele
alınmasından ziyade makâsıdla ilgili konular ele alınırken yüzeysel bir temas şeklindedir.
Bu noktada ise üç görüş tespit edilmiştir. Birinci görüşe göre şer‘î makâsıdın mutlak olarak
müstakil delil sayılmaktadır. Bu görüşü savunanlar, nas ile çatışması durumunda makâsıdı takdim
etmektedirler. İkinci görüş, bunun aksini savunmaktadır. Bu görüşü benimseyen araştırmacılar,
makâsıdın içtihadın sağlıklı bir şekilde yapılmasının temel bir unsuru olduğunu kabul etmekle beraber
onu, bağımsız şer‘î bir delil olarak görmemektedirler. Zikredilen görüşlere göre daha mutedil üçüncü bir
görüşe göre ise makâsıdın sadece hükmü naslarda bulunmayan olaylar için şer‘î kaynak olabilmektedir.
Bu görüşe göre kesin veya buna yakın bir delil ile sabit olan makâsıdın, hakkında nas bulunmayan yeni
ortaya çıkan olaylar için delil olmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Çalışmamızda önce şer‘î
makâsıdın teorik boyutu ele alınmıştır. Bu doğrultuda da makâsıdın mahiyeti ortaya konulmuş, onun
önem, sübut ve şümul açılardan çeşitleri incelenmiştir. Ardından makâsıdın müstakil delil sayılması
problemi üzerinde durulmuştur. Bu çerçevede de makâsıdı müstakil delil olarak kabul edenler ile aksini
savunanların yaklaşımları irdelenerek daha isabetli görüş tespit edilmeye çalışılmıştır. İsabetli görüşün
tespitinde konuya ilişkin muasır araştırmacıların verdikleri malumatların yanı sıra önceki usûlcülerin
konuyla ilişkilendirilebilecek ifadelerinden de istifade edilmiştir. Ayrıca çalışmada makâsıdın şer‘î
nasların sağlıklı yorumlanmasında önemli rol oynadığı, teâruz olduğu düşünülen delillerin
uzlaştırılmasında veya birinin diğerine tercih edilmesinde müçtehide yol gösterdiği gibi önemli hususlara
da değinilmiştir
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Şer‘î Makâsıd, Maslahat, Delil, Hüküm
Kaynak
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
19
Sayı
2
Künye
YAŞAR M. A (2019). Makâsıdü’ş-Şeri‘â’nın Teorik Boyutu ve Müstakil Delil
Olma Problemi. Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 19(2), 460 - 481.