Yazar "Tarhan, Tuba" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 16 / 16
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ANTİ-KANSER İLAÇ YÜKLENMİŞ MANYETİK O-KARBOKSİ METİL KİTOSAN NANOKOMPOZİTİN SİTOTOKSİSİTE ÇALIŞMALRI(2019) Tarhan, Tuba; Tural, Bilsen; Tural, ServetGünümüzde kanser kemoterapisinin en önemli sorunlarına çözüm bulmak için nanoboyutta ilaç taşıyıcı sistemler geliştirilmiştir. Nanoboyuttaki kontrollü ilaç taşıma sistemleri tümör hedeflenmesine olanak sağlamıştır. Nanotaşıyıcılar arasından, biyouyumlu polimer kaplı süperparamanyetik nanoparçacıklar dışardan uygulanan manyetik alan ile istenilen bölgeye hedeflenebilme özelliklerine sahiptirler. Bu sayede ilaç hedeflenen bölgeye güvenli bir şekilde taşınabilmektedir. Bu çalışmada daha önce sentez ve karakterizasyonu yapılmış Manyetik O-Karboksimetil Kitosan nanokompozitine anti kanser ilaç olan Topotekan yükleme çalışmaları yapılmış olup, burada topotekan yüklü manyetik O-Karboksimetil Kitosan nanokompozitinin prostat kanseri Du145 ve sağlıklı insan prostat PNT1A hücre hattı üzerine sitotoksisite çalışmaları yapılmış ve sonuçları değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Polimer Kaplı Süperparamanyetik Nanokompozit, Topotekan, Sitotoksisite, DU145 ve PNT1AÖğe BOR NİTRÜR VE TÜREVLERİNİN BİYOMEDİKAL ALANDA UYGULAMALARI(2022) Tarhan, TubaBor nitrür (BN), eşit sayıda bor ve nitrojen atomundan oluşan kovalent bir katıdır. Sergilediği olağanüstü özellikler sayesinde oldukça dikkat çekmiş ve çığır açacak yeni uygulamalar için beklentileri artırmıştır. Yapısal olarak karbon sistemine benzeyen BN'ler dört farklı poli kiristal formda bulunur: grafit benzeri altıgen BN (h-BN), eşkenar dörtgen (r-BN), elmas benzeri kübik BN (c-BN) ve wurtzite BN (w-BN) (1-3). Özellikle h-BN, iki boyutlu (2D) katmanlı yapı sunan standart koşullar altında en kararlı BN fazıdır. Bor atomları için sp2 hibridizasyonu gözlemlenir ve B-N-B veya N-B-N arasında beklenen bağ açısı 120˚ olup, grafit gibi mükemmel bir altıgen halka bağ ağı oluştururken, 2D katmanlar zayıf van der Waals kuvvetleri tarafından bir arada tutulur (2,4,5). BN nanomalzemeleri, nanoküreler, nanotüpler (BNNT), nanolifler, nanofulleren (BNFL), kuantumdot (BNQD) nanoşeritler (BNNR), ince filmler ve nanolevhalar (BNNS) gibi tüm morfolojik şekillerde bulunabilir (Şekil 1) (6,7).İlgi çekici kimyasal, fiziksel ve biyolojik özelliklerinden dolayı bor nitrür, bilimsel ve teknolojik topluluklar tarafından büyük ilgi görmüştür (4). BN malzemeleriyle ilgili yayınların sayısı son on yılda çarpıcı bir biçimde arttmıştır (bkz. Şekil 2a). Şekil 2b, 2019'daki BN materyallerinin yayın durumunu göstermektedir: yaklaşık %50'si nanomalzemelerle ilgilidir ve hem BNNT'ler hem de BNNS'ler üzerine yapılan araştırmalar yaklaşık %20'sini oluşturmaktadır. Bu raporlara göre BN sistemleri optoelektronik cihazlar (1,8,9), kuantum yayıcılar (1,10,11), yarı iletkenler (1,12), enerji depolama (1,13), termal iletkenler (1,14), kozmetik ürünler (1,15), su temizleme (1,16,17), fotokatalitik (1,18) ve ayrıca biyomedikal bilimi (1,19) vb. üzerine yapılan çalışmalar ile ilgili verileri içermektedir (1).Bu bölümde, odak noktasının in vivo ve in vitro olduğu, bor nitrürün kedisi, türevleri, bir kaplama malzemesi veya kompozit halinin biyouyumluluğu ve anti-bakteriyel özelliklerinden dolayı biyomedikal uygulamalarda kullanılabilme potansiyelleri araştırılıyor. Bor nitrür, ilaç dağıtımı, görüntüleme ve hücre stimülasyonu gibi tıbbi alanlarda bazı uygulamalar için yeni bir kapı açacaktır (20). Ayrıca, BN nanoparçacıkları van der Waals, hidrofilik, hidrofobik, hidrojen bağı ve π-π etkileşimleri gibi moleküller arası etkileşimlerin yanı sıra kovalent olmayan etkileşimler ile işlevselleştirilebilmesi sayesinde, konakçı sistemlere güçlü bir şekilde bağlanır (4,21). Moleküllerin sahip olduğu bu fiziksel etkileşimlerin (konjuge, yüzey aktif maddeler vb.) avantajlarını kullanarak kontrollü fizikokimyasal özellikleri ile farklı ortamlara homojen bir şekilde dağılırlar (4, 22). Literatürde, selüloz filmler veya lifler (4,23,24), kitosan (4,25), polietilenimin aşılanmış nanoşerit (mikro RNA'nın tanınması için) (4,26), vinil asetat kopolimeri (4,22), oktadesilamin (4,27), glukoz oksidaz biyoalgılama (4,28), poli (etilen glikol) (4,29), DNA (4,30) ve metalik nanopartiküller gibi farklı nanoparçacıkları içeren kovalent ve kovalent olmayan çeşitli işlevselleştirme metodolojileri sunulmuştur (4). Bu bileşiklerin başarısı ve performansı için en önemli konu, her türlü inorganik veya biyolojik sistem için en uygun işlevselleştirme sürecinin (biyo-nanomühendislik) seçimidir (4). Fiziksel-kimyasal modifikasyonlar ve uygulamaları için en önemli adım, nanokompleksin kimyasal olarak kararlı, iyi dağılmış ve ilgili biyolojik ortamla uyumlu olmasıdır. Böylece tanı ve tedavi amaçlı ekolojik paketleme, biyo-robotlar, tümör belirteçleri gibi biyoteknoloji ve biyomedikal alanlarda gelişmiş uygulamalara sahip akıllı nano sistemler üretilebilmektedir (4). Bu bölümde, bor nitrürün işlevselleştirilmesinin ana yöntemleri, bunların biyoteknoloji ve nanotıp alanındaki gelişmeleri ve potansiyel uygulamaları hakkında kısa bir rapor sunuyoruz.Öğe Chiral Resin - Coated Magnetic Nanoparticles for Resolution of Chiral Mandelic Acid(2012-06) Tarhan, TubaBu çalışmada, bir meyve asidi olup acı bademden elde edilen ve farmakolojik öneme sahip olan (R)- ve (S)- mandelik asidin rezolüsyonu sağlandı. (R)-mandelik asit uzun yıllar boyunca tıpta, anti bakteriyel olarak özellikle idrar yolu enfeksiyonları tedavisinde, cilt hastalıkları tedavisinde, cilt bakım ürünlerinde, yetişkinlerde akne sorunlarını gidermede, rosacea (gül hastalığı ) hastalığı tedavisinde, iltihaplanma ve kızarıklıkları gidermede kullanılmaktadır. Ayrıca yarı sentetik sefalosprinler ve penisilinlerin üretiminde anahtar bir ara madde özelliği göstermektedir. Üstelik anti-tümör ve anti-obezite ajanlarının sentezi için kiral sinton ve kiral bir ayırma ajanı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca antibiyotik olan ilacın aktivitesini geliştirmede yaygın olarak kullanılır. (S)- mandelik asit ise daha çok hayvan sağlığında ve hayvan bakım ilaçlarında kullanılmaktadır. Farmakolojik olarak farklı etkilere sahip bu iki enantiyomerin rezolüsyonunu sağlamak tıpta ve ilaç sanayisinde önem arz etmektedir. Bu çalışmada manyetik özellik gösteren nano parçacıklar(Fe3O4) silika ile kaplandı. Daha sonra kiral ayırmada etkinliği olan bazı fonksiyonel gruplar silika üzerine kovalent bağlanarak amaca uygun bir reçine sentezlendi. Sonrasında rasemik mandelik asit karışımı hazırlanıp değişik pH' lardaki (pH 2.2; 3.5;4.0; 4.4?) fosfat çözeltisinde çözüldü. Elde edilen rasemik karışım daha önce sentezlenmiş olan manyetik nanoparçacıklar içeren reçineyle, mekanik bir karıştırıcı yardımı ile etkileştirildi. Değişik zaman aralıklarında (1 dk, 5 dk, 10 dk, 20 dk ?) alınan eluatlar eter (dietileter) ile ekstrakte edilip eter fazı evapore edildi ve geriye kalan beyaz katı n-heksan-isopropanol karışımına alınıp HPLC de analiz edilerek enantiyomerik fazlalık(e,f) hesaplandı. Manyetik nanoparçacıklar kullanılarak yapılan enantiyomerik ayırmalarla ilgili çalışmalar literatürde çok az rastlanmaktadır. Bu tür çalışmaların literatürde 2010 ve sonraki yıllarda yayınlanmaya başladığını görüyoruz. Amacımız henüz yeni kullanılacak olan bu yöntem ile gelecekte yapılacak olan bu tür çalışmalara yeni bir umut ışığı olmak ve katkıda bulunmaktır.Öğe Competitive Biosorption of Azo-Dyes in Aqueous Solution on Magnetic Biosorbent Nanoparticles(2018) Tarhan, Tuba; Tural, Bilsen; Tural, ServetAbstract— In this study, glutaraldehyde cross-linked magnetic chitosan nanoparticles (GMCNs) were prepared through crosslinking modification of magnetic chitosan nanoparticles (MCNs) using glutaraldehyde as crosslinker that exhibited excellent adsorption performance Reactive Black 5 (RB5) and Metanil Yellow (MY) in dyes mixture solution. The characterization of synthesized GMCNs was performed by fourier transform infrared spectroscopy (FTIR), transmission electron microscopy (TEM), dynamic light scattering (DLS), scanning electron microscopy (SEM) and vibrating sample magnetometry (VSM) analyses. Adsorption characteristics of dyes mixture solution on to GMCNs have been studied and results indicated that the adsorption capacities were affected by initial dye concentrations and contact time. The adsorption of dyes mixture solution experiments were well fitted the pseudo-second-order reaction. The technique used in this study offers a convenient and economical method for the preparation of nanoparticles, which can facilitate a higher adsorption capacity and thus more efficient adsorption of dyes in an aqueous solution compared with nature or other synthetic materials Keywords— Azo Dye, Biosorption, Biosorption isotherm, Biosorption kinetics, Magnetic BiosorbentÖğe Kanser Araştırmalarına Yönelik Manyetik O-Karboksimetil Kitosan Nanopartiküllerin Sentezlenmesi, Karakterizasyonu, İrinotekan yüklenmesi ve Glioblastoma Multiforme (Beyin Tümörü) Hücre Hatları Üzerine Sitotoksisite Değerlendirilmesi(2020-03-19) Tarhan, TubaKanser basit bir ifadeyle kontrolsüz hücre çoğalması olarak tanımlanabilir. Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Kanser 100'den fazla hastalık grubunu içerir. Çok çeşitli kanser tipleri olmasına rağmen, hepsi anormal hücrelerin kontrol dışı çoğalması ile başlar. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme dahi neden olabilir (Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Kanser Daire Başkanlığı). Dünya istatistiklerinde her yıl kansere yakalanan kişi sayısının 12,7 milyon olduğu tahmin edilmekte ve bu sayının 2030 yılında 21 milyona yükselmesi beklenmektedir. Farklı ülkelerde farklı kanser türlerinin oranları yüksek olsa da dünyada ölüm nedenlerinin başında kanser gelmektedir (World Cancer Research Fund, 2013). Çok yaygın olarak görülen ve ölüm oranları yüksek olan bu hastalıkta genelde uygulanan tedavi yöntemleri kemoterapi, radyoterapi ve ameliyat ile sınırlıdır. Bu yöntemler yan etkisi çok olan invazif yöntemlerdir. Kanser tedavisi için en çok kullanılan yöntemlerden biri kemoterapi yöntemidir. Günümüzde kanser kemoterapisinin en önemli sorunlarından biri, kullanılan anti-kanser ilaçlarının kanserli hücreyi ayırt edici özelliğe sahip olmamaları ve yan etki olarak sağlıklı hücrelerin üzerinde de toksik etki göstermeleridir. Ayrıca tedavi edici doz konsantrasyonunu sağlamak için vücuda yüksek dozda ilaç verilmesi bununla birlikte ciddi yan etkilerin ve sistemik toksisitenin ortaya çıkmasıdır. Bu tür sorunların önüne geçebilmek için, nanoteknolojideki hızlı ilerleme, diğer alanlar ile birlikte sağlık alanında da önemli gelişmeleri beraberinde getirmiştir. Nanotıp (ya da nanoilaç) bir hastalığın tedavisi ya da hasarlı bir dokunun onarılması için moleküler düzeyde yüksek özgünlük gösteren bir medikal uygulama olarak tanımlanmıştır. Son zamanlarda ilaç endüstrisinde, teşhis ve tedavilerde, görüntüleme tekniklerinde, vücutta kontrollü ilaç salınımında ve ilacı hedef dokuya ulaştırmada, doku mühendisliğinde ve daha pek çok alanda nanoteknolojiden faydalanılmaktadır. Birçok farklı nanosistemden özellikle çok fonksiyonlu manyetik nanoparçacıklar (MNPs) bu alanda ilgi odağı olmaktadır. MNPs’ın manyetik alan altında yönlendirilebilme özelliği onları diğer nanoparçacıklara göre daha avantajlı kılmaktadır. Yeni nesil tedavi yöntemlerinde sağlıklı hücrelere zarar vermeden ilacı hedef bölgeye ulaştırma ve etkin bir tedavi için özellikle MNPs’ın kullanımları ve avantajları araştırılmaktadır. Bu projenin özgün değeri, kanser kamoterapisinden kaynaklı problemlere çözüm bulmak amacı ile son yıllarda kontrollü ilaç salım sistemleri üzerine yapılan çalışmalara alternatif bir çözüm geliştirmektir. Nano boyuttaki kontrollü ilaç taşıma sistemleri tümör hedeflenmesine olanak sağlamaktır. Nano taşıyıcılar arasından, biyouyumlu polimer kaplı paramanyetik nanoparçacıklar dışardan uygulanan manyetik alan ile istenilen bölgeye hedeflenebilme özelliklerine sahiptirler. Bu sayede ilaç hedeflenen bölgeye güvenli bir şekilde taşınabilmektedir. Bu parçacıklar gerekli modifikasyonlarla ilaç yüklenmeye uygun ve manyetik alan ile istenilen bölgeye ulaştırılabilen parçacıklar haline getirilebilmektedirler. Ayrıca, etken maddenin dozunun azaltılabilmesine ve etken maddenin sadece hedef bölgeye dağılımıyla sınırlandırılmasına olanak sağlayabilmektedir. Bu yöntem ile geleneksel kamoterapinin aksine sadece tümörlü hücrelere müdahale edilebilir ve ilaçların sağlıklı hücrelere etkisi azaltılabilir. Bu proje kapsamında en yaygın kullanılan anti-kanser ilaçlardan Kamptotesin analoğları ile çalışılacaktır. Kamptotesin topoizomeraz I inhibitörü olarak görev yapmaktadır. Bu enzim hücre bölünmesi esnasında DNA replikasyonundan sorumlu enzimdir. Kamptotesin analogları yapısında α-hidroksi δ-lakton halkası bulundurmaktadır. Ayrıca fizyolojik pH’ta ve alkali ortamda lakton halkası hidroliz olup karboksilat forma dönüşmektedir, bu haliyle stabil formdan uzaklaşıp vücut için toksik bir hal almaktadır. Dolaysıyla çalışılması zor olan ilaçlar arasında olup bununla ilgili yapılan çalışmaların çoğu patentlidir. Projemizin amacı, anti-kanser ilaç olarak önemli bir yere sahip olan Kamptotesin analoğlarının lakton formunda kararlı kalmasını sağlayan koşulları tespit etmek ve daha önce bu anti-kanser ilaçlar ile çalışılmamış manyetik özellik gösteren biyouyumlu ve biyobozunur polimerik madde sentezleyip, bu polimer moleküllerine ilacın yüklenmesi, taşınması ve salımını çalışmaktır.Öğe Maltose Functionalized Magnetic Core/Shell Fe3O4@Au Nanoparticles for An Efficient L-Asparaginase Immobilization(International Journal of Biological Macromolecules, 2020) Tarhan, Tuba; Ulu, Ahmet; Sariçam, Melike; Çulha, Mustafa; Ates, BurhanIn this study, maltose-functionalized magnetic core/shell nanoparticles (Fe3O4@Au NPs) as a promising carrier matrix for a simple and effective immobilization of L-asparaginase (L ASNase) were prepared and characterized using imaging techniques including atomic force microscopy (AFM) and transmission electron microscopy (TEM), and vibrating sample magnetometry (VSM). The results indicate that the NPs are monodispersed with an average diameter of 10 nm and magnetization of 9.0 emu g-1. Under the optimal conditions, 77.2 ± 2.3% of the total L-ASNase was immobilized. It was found that the acid-base tolerance and thermal stability of immobilized L-ASNase were significantly improved in comparison to the free form of the enzyme in solution. For instance, while only 10% of the immobilized enzyme was lost its activity, the free form was lost its activity more than 50% after 3 h incubation at 55 oC. After 13 times recycling, the immobilized L-ASNase retained about 50% of its initial activity. Moreover, the free and immobilized L-ASNase maintained their initial activities about 25 and 64% after 28 days storage at 25 °C, respectively. Km value of immobilized L-ASNase decreased to 1.59 from 2.95 mM as an indication of increased enzyme affinity for the substrate. The results of this study suggest that the maltose-coated magnetic nanoparticles are excellent nanovehicles to carry enzymes for a range of industrial applications.Öğe Newly Synthesized Multifunctional Biopolymer Coated Magnetic Core/Shell Fe3O4@Au Nanoparticles for Evaluation of L-asparaginase Immobilization(SpringerLink, 2022) Tarhan, Tuba; Dik, Gamze; Ulu, Ahmet; Tural, Bilsen; Tural, Servet; Ateş, BurhanThe immobilization strategy can promote greater enzyme utilization in applications by improving the overall stability and reusability of the enzyme. In this work, the L-asparaginase (L-ASNase) obtained from Escherichia coli was chosen as a model enzyme and immobilized onto the Fe3O4@Au-carboxymethyl chitosan (CMC) magnetic nanoparticles (MNPs) through adsorption. TEM, SEM, FT-IR, XRD, EDS, and TGA analyses were performed to examine the structure with and without L-ASNase. The yield of immobilized L-ASNase on Fe3O4@Au-CMC was found to be 68%. The biochemical properties such as optimum pH, optimum temperature, reusability, and thermal stability of the Fe3O4@Au-CMC/L-ASNase were comprehensively investigated. For instance, Fe3O4@Au-CMC/L-ASNase reached maximum activity at pH 7.0 and the optimum temperature was found to be 50 °C. The noticeably lower Ea value of the Fe3O4@Au-CMC/L-ASNase revealed the enhanced catalytic activity of this enzyme after immobilization. The Km and Vmax values were 3.27 ± 0.48 mM, and 51.54 ± 0.51 μmol min−1 for Fe3O4@Au-CMC/L-ASNase, respectively, which means good substrate affinity. The Fe3O4@Au-CMC/L-ASNase retained 65% of its initial activity even after 90 min at 60 °C. Moreover, it maintained more than 75% of its original activity after 10 cycles, indicating its excellent reusability. The results obtained suggested that this investigation highlights the use of MNPs as a support for the development of more economical and sustainable immobilized enzyme systemsÖğe Removal of carbol fuchsin from aqueous solution by using three-dimensional porous, economic, and eco-friendly polymer(Water Environment Research, 2021) Tarhan, TubaIn this study, a three-dimensional (3D) porous polydimethylsiloxane (PDMS) was prepared using a cheap material with a highly simple and different method. PDMS was firstly applied for the removal of carbol fuchsin (CF) cationic organic dye pollution in this study. Besides, the adsorption capacity of 3D PDMS for removal of the CF was found quite high compared to other materials in already published results. The synthesized PDMS was characterized using several spectroscopic and imaging techniques such as FTIR, Raman, SEM, stereomicroscope, EDX, UV/Vis, and TGA. The optimal conditions were found as 10 mg L−1 initial concentration, 20 mg of adsorbent dose, 2 h contact time, pH 10, and 25°C temperature. The removal % of CF and the maximum adsorption capacity were calculated at approximately 89% and 88.8 mg g−1, respectively. Furthermore, the equilibrium studies showed that the Langmuir isotherm model fitted well with the removal of CF. Moreover, according to the kinetic results, the second-order kinetic model was found suitable (qe,cal 89.3 mg g−1 and qe,exp 88.8 mg g−1 close to each other) for the adsorption of CF. Also, the thermodynamic studies indicated that adsorption occurs spontaneously, and the adsorption process was physical adsorption. Besides, the reusability of the adsorbent was studied. Practitioner points: Water treatment technology should be low cost, economically viable and in the meantime, eco-friendly. The 3D porous PDMS was prepared by using cheap material with a highly simple method and eco-friendly This unique material was firstly applied for the removal of organic dye in water in this study.Öğe Removal of hazardous azo dye Metanil Yellow from aqueous solution by cross-linked magnetic biosorbent; equilibrium and kinetic studies(Taylor & Francis Online, 2016) Tural, Servet; Tarhan, Tuba; Tural, BilsenIn this study, glutaraldehyde cross-linked magnetic chitosan nanoparticles (GMCNs) were prepared through cross-linking modification of magnetic chitosan nanoparticles using glutaraldehyde as a cross-linker that exhibited excellent Metanil Yellow (MY) adsorption performance. The characterization of the GMCNs was performed by Fourier transform infrared spectroscopy, transmission electronmicroscopy, scanning electron microscopy, dynamic light scattering, and vibrating sample magnetometry analyses. Adsorption characteristics of MY from aqueous solution onto GMCNs have been studied. During the studies, various essential factors influencing the adsorption, like adsorbate concentration, amount of adsorbent, pH of the solution, and contact time have been monitored. The equilibrium was achieved within 17 h at pH 4, and the adsorption data obeyed the Langmuir equation with a maximum adsorption capacity of 625 mg/g and a Langmuir adsorption equilibrium constant of 5.2 × 10−4 dm3/mg at 25°C. The adsorption kinetics of MY at different initial dye concentrations was evaluated by the first-order and second-order models. The kinetic studies of MY adsorption showed that the adsorption process followed a second-order kinetic model. Furthermore, the GMCNs can be regenerated and reused through dye desorption in alkaline solution at pH 10. Adsorption results for reusability were 100, 93, and 65%, respectively, for three repeats.Öğe Synthesis and Characterization of Bionanomaterials and Evaluation of Their Antioxidant, Antibacterial, and DNA Cleavage Activities(Chemistry Select, 2021) Tarhan, Tuba; Dündar, Abdurrahman; Okumuş, Veysi; Çulha, MustafaIn this study, the hexagonal boron nitride (hBN) (1), poly-levodopa (P-L(DP) (2), P-L(DP) coated hBN (hBN@P(L-DP)) (3), and silver nanoparticles (AgNPs) decorated hBN@P(L-DP) (hBN@P(L-DP)-AgNPs) (4) were synthesized and characterized by multiple spectroscopic techniques. Additionally, their biological properties such as antioxidant, antibacterial, and DNA cleavage activities were determined. It is worth noting that, products 3 and 4 were newly synthesized structures. The antioxidant activities of all the nanomaterials 1, 2, 3, and 4 nanomaterials were investigated using some tests such as DPPH (2,2-diphenyl-1-picrylhydrazyl) radical scavenging and reducing power ability. Among the synthesized nanomaterials, product 2 exhibited the highest radical scavenging (64.8±1.94 %) and reducing power activity (0.61±0.017) at a concentration of 200 mg L−1. Product 4 was determined to have antibacterial activity against all three Gram-positive and three Gram-negative test bacteria. In addition, all the nanomaterials were tested for cleavage activity using pBR 322 plasmid DNA, as a result of which it was determined that only product 4 showed the ability of cleavage from both chains of DNA.Öğe Synthesis and characterization of boron nitride nanotubes (BNNTs) with a new method and precursor materials(Gumushane University, 2021) Tarhan, TubaBoron nitride nanotubes (BNNTs) have many application areas thanks to their superior properties such as thermal and electrical insulation, resistance to oxidation, high hydrophobicity, and high hydrogen storage capacity, as well as biocompatible properties. Therefore, new synthesis methods are being searched for BNNT with increasing interest in recent years. In this study, high purity and yield BNNTs were synthesized using precursor materials and methods that were not previously tried in the literature. A chemical vapor storage (CVD) furnace was used for the synthesis, and various parameters were changed to achieve optimum conditions. The structure of the obtained BNNTs was characterized by Fourier conversion infrared spectroscopy (FTIR), Raman spectroscopy, and a UV-visible spectrophotometer. In addition, surface morphologies were illuminated using transmission electron microscopy (TEM) and scanning electron microscopy (SEM). However, it has been observed that BNNTs obtained as a result of HR-TEM (high-resolution transmission electron microscope) analysis have a single-walled structure that is difficult to synthesize. This increases the importance and quality of synthesized BNNTs.Öğe Synthesis and characterization of hexagonal boron nitride used for comparison of removal of anionic and cationic hazardous azo-dye: kinetics and equilibrium studies(TÜBİTAK, 2020) Tarhan, TubaThe purpose of this study was to compare the adsorption behavior of cationic and anionic dyes onto a hexagonal boron nitride (hBN) nanostructure that was rich in a negative charge. Herein, the hBN nanostructure was synthesized using boric acid as a precursor material. The characteristic peaks of the hBN nanostructure were performed using Fourier transform infrared (FT-IR) and Raman spectroscopies. The morphology and the particle size of hBN nanostructure were determined by transmission electron microscopy (TEM) and scanning electron microscopy (SEM). During the studies, various essential adsorption parameters were investigated, such as the initial dye concentration, pH of the dye solution, adsorbent dose, and contact time. Under optimal conditions, the removal of 42.6% Metanil yellow (MY) and 90% Victoria blue B (VBB) from aqueous solution was performed using a 10-mg hBN nanostructure. Furthermore, the equilibrium studies showed that the Freundlich isotherm model fitted well for the removal of MY. However, the Langmuir isotherm model fitted well for the removal of VBB. Moreover, according to the results obtained from the kinetic studies, while the first-order kinetic model was suited for the adsorption of the MY, the second-order kinetic model was found to well fit for the adsorption of VBB.Öğe Synthesis and characterization of magnetic nanocomposite for in vitro evaluation of irinotecan using human cell lines(Turkish Journal of Chemistry, 2021) Tarhan, TubaIn this study, magnetic O-carboxymethyl chitosan (MOCC) nanocomposite was synthesized and characterized as a drug delivery system for loading the anticancer drug irinotecan (CPT-11). To increase the drug loading capacity, MOCC was synthesized by linking the carboxyl group functionally to chitosan. Also, several critical factors such as concentration, the dose of MOCC, and contact time for optimum drug loading condition were investigated. The loading capacity of CPT-11 onto MOCC was calculated as 5.6 mg/g, and the loaded drug concentration was calculated as 0.04787 mM at pH value of 5. Besides, the cytotoxic properties of MOCC, CPT11 loaded MOCC (MOCC-CPT-11), and free CPT-11 were studied on glioblastoma multiforme cell lines, including U87 and U373. According to the results, the MOCC-CPT-11 showed at least as toxic effect as free CPT-11 even at very low concentrations, while the MOCC showed slight toxicity (cell viability of 96% to 78%) on U373 cell lines at all concentrations and for 24 h and 48 h incubation times. Moreover, the results showed that the MOCC indicated significant toxicity in increasing concentrations and incubation times, and the MOCC-CPT-11 is as toxic as free CPT-11 on U87 cells at all concentrations and incubation times.Öğe Synthesis and characterization of new branched magnetic nanocomposite for loading and release of topotecan anticancer drug((2019) 10:30) Tarhan, TubaThe purpose of this study is to synthesize the new branched magnetic nanocomposite to carry the therapeutic agents and bio-macromolecules. Although topotecan (TPT) has significant antitumor activity to lung, ovarian, breast, pancreas, and stomach cancers, lactone ring opening causes a reduction in cytotoxic activity and severe side effects in physiological conditions. In order to contribute to the removal of the handicap (lactone ring opening), magnetic dextran branched with NαNα-Bis (carboxymethyl)-L-lysine hydrate (NTA) nanoparticles (MD3) were prepared. The characterization of the resulting MD3 material was done by using multi-pronged analyses. The stability and release of TPT with synthesized and characterized new material of the MD3 was studied using various essential factors like concentration, dosage, pH, and time. The entrapment efficiency and loading capacity of TPT onto MD3 was calculated as 32.2% and 1.44 mg/g, respectively, at pH 5. Release studies were performed with drug-loaded MD3 at different pH values. It was seen that the best release was obtained at the cancerous site pH. Initial drug concentration was measured as 0.118 mM. The loaded drug concentration was calculated as 0.0380 mM at pH 5 and 0.00092 mM of drug was released after 90 min at pH 5.8. Percentage released of drug was found as 2.42% during 90 min.Öğe Synthesis and characterization of silver nanoparticles decorated polydopamine coated hexagonal boron nitride and its effect on wound healing(Journal of Trace Elements in Medicine and Biology, 2021) Tarhan, Tuba; Şen, Özlem; Emanet Ciofani, Melis; Yılmaz, Deniz; Çulha, MustafaBackground: Wound healing is an essential physiological process involving many cell types and their products acting in a marvellous harmony to repair damaged tissues. During the healing process, cellular proliferation and extracellular matrix remodelling stages could be interrupted by undesired factors including microorganisms and altered metabolic activities. In such a case, the process requires some external stimulants to accelerate or remediate the healing stages. Methods: In this study, we report a multifunctional wound healing stimulating agent. In this context, hexagonal boron nitride (hBN) nanoparticles, silver nanoparticles (AgNPs) and polydopamine(pdopa) were used through mussel-inspired chemistry of dopamine to obtain pdopa coated hBN (hBN@pdopa) and AgNPs decorated hBN@pdopa (hBN@pdopa-AgNPs). These two nanostructures were investigated to observe stages of healing. Results: AgNPs were chosen for inflammation reduction and hBN for induced cell proliferation and migration. In in vitro experiments, firstly, high cellular uptake capacity and biocompatibility of hBN@pdopa and hBN@pdopa-AgNPs were evaluated. They were also tested for their reaction against increased concentration of reactive oxygen species (ROS) in injured cells. Finally, their effect on cellular migration, intracellular tube formation and F-actin organization were monitored by light and confocal microscopy, respectively. Conclusion: The results clearly indicate that the hBN@pdopa-AgNPs significantly decrease ROS production, promote wound closure, and reorganize tube formation in cells.Öğe Synthesis, Characterization and Anti-cancer Drug Loading on Magnetic Nanocomposites and Investigatıon of Cytotoxicides as Chemotherapy Agents(2017-03) Tarhan, TubaGünümüzde kanser kemoterapisinin en önemli sorunlarından biri, kullanılan anti-kanser ilaçlarının kanserli hücreyi ayırt edici özelliğe sahip olmamaları ve yan etki olarak sağlıklı hücrelerin üzerinde de toksik etki göstermeleridir. Bu problemlere çözüm bulmak amacı ile kontrollü ilaç salım sistemleri üzerine yapılan çalışmalar artmıştır. Nanoboyuttaki kontrollü ilaç taşıma sistemleri tümör hedeflenmesine olanak sağlamıştır. Nanotaşıyıcılar arasından, biyouyumlu polimer kaplı süperparamanyetik nanoparçacıklar dışardan uygulanan manyetik alan ile istenilen bölgeye hedeflenebilme özelliklerine sahiptirler. Bu sayede ilaç hedeflenen bölgeye güvenli bir şekilde taşınabilmektedir. Bu çalışmanın amacı; sözü edilen terapötik ajanları taşımaya elverişli, biyomedikal uygulamalarda kullanılmak üzere uygun boyutta, şekilde, manyetik ve kimyasal özelliklere sahip, manyetik hedeflendirme yapılabilen, ilaç yükleme verimi yüksek, karboksil grupları ile dallanmış polimerik materyallerin sentezlenmesi, karakterize edilmesi, ilaç yükleme ve salınım çalışmalarında kullanılması amaçlanmıştır. Ayrıca Topotekan yüklü dallanmış manyetik malzemeler, insan prostat kanser hücresi (Du145) ve insan sağlıklı prostat hücresi (PNT1A) hattına uygulanarak sitotoksisite özelliklerinin incelenmesi hedeflenmiştir. Biyouyumlu ve biyobozunur polimer olarak Kitosan ve Dekstran kullanılmıştır. Ayrıca bu polimerlerin farklı türevleri sentezlenip, FTIR, TEM, SEM, EDX, DLS, XPS ve VSM ile karakterizasyonları yapılmıştır. Topotekan anti-kanser ilacının, hazırlanıp karakterize edilmiş altı farklı nanokompozite (MD1, MD2, MD3, MC1, MC2 ve MC3) yükleme koşulları ve ilaç yükleme verimi çalışılmıştır. Buna göre pH 5 bu çalışma için optimum değer olup, ilaç yükleme verimi % 32.2 ile % 54.6 arası çalışılan nanokompozite göre değişiklik göstermiştir. İlaç yüklü nanokompozitler ile salınım çalışmaları yapılmıştır. Her bir nanokompozit için dört farklı pH değerinde salınım çalışılmıştır. En iyi salınımın kanserli bölge pH’ında elde edildiği görülmüştür. Ayrıca ilaç yüklü nanokompozitlerin Du145 ve PNT1A hücre hatları üzerinde sitotoksisite etkileri araştırılmış olup, sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. VII Özellikle ilaç yüklü TMC1 nanokompoziti ile yapılan sitotoksisite çalışmasında kanserli hücre canlılığını % 14’e kadar düşürmüş olduğu görülmüştür. Elde edilen sonuçlar, biyouyumlu ve biyobozunur manyetik nanokompozitlerin istenilen boyutta ve süperparamanyetik özellikte oldukları ve sağlıklı hücreler üzerinde özellikle düşük konsantrasyonlarda toksik etkilerinin olmadığı, kanser hücreleri üzerinde ise özellikle ilaç yüklü nanokompozitlerin ciddi anlamda toksik etki gösterdiği ve kanserli hücre ölümlerine yol açtığı görülmüştür. Ayrıca sonuçlar istatistiksel verilerle kanıtlanmıştır. Bu özellikleri ile sentezlenmiş olan polimer kaplı süperparamanyetik nanokompozitlerin ilaç hedefleme çalışmalarında kullanılabilecekleri gösterilmiş olup, ileride yapılacak olan bu tür çalışmalara katkı sağlayacağı umulmaktadır.