Makale - Kitap Tanıtım Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 20
  • Öğe
    Green Synthesis, Characterization, and Evaluation of Biocompatible Structures of Gold Nanoparticles in Biomedical Applications (Antibacterial, Antifungal, and Anticancer)
    (Kahramanmaras Sutcu Imam University, 2023) Baran, Ayşe; Keskin, Cumali
    Gold nanoparticles (AuNPs) stand out due to their low toxicity and high compatibility, and the large and modifiable surface areas they provide. In this study, the leaves of Celtis tournefortii Lam. (CT) were used for the green synthesis of gold nanoparticles (AuNPs) first time. The size, shape, surface charge, and functionality of the synthesized AuNPs are described in detail. The suggested mechanisms of action on the tested target cells are highlighted. The biological activities (antibacterial, antifungal, and anticancer) of “green” AuNPs and their further biomedical application possibilities are also discussed. Synthesized AuNPs displayed a spherical appearance, surface plasmon resonance band at 553.67 nm wavelength, and surface charge of -16.53 mV. Particle morphology, size, and surface charge were observed to be affected by the leaf extract used in the reduction reaction. FTIR and TGA-DTA data revealed that functional groups from the CT extract participate in the synthesis and stabilization of AuNPs. AuNPs showed antibacterial and antifungal effects on all the strains and yeast tested by microdilution method (MIC). AuNPs showed dose-dependent cytotoxic activity on cancerous cell lines (SKOV-3, CaCo2, and U118). The obtained results highlight a potentially low-cost green synthesis method using CT leaf extract to synthesize AuNPs showing important biological properties.
  • Öğe
    Green synthesis and evaluation of antipathogenic, antioxidant, and anticholinesterase activities of gold nanoparticles (Au NPs) from Allium cepa L. peel aqueous extract
    (SpringerLink, 2023) Baran, Ayşe; Polat İpek, Mehmet Fırat Baran, Ayşe Baran, Abdulkerim Hatipoğlu, Cumali Keskin, Mahmut Yildiztekin, Selçuk Küçükaydin, Hatice Becerekli, Kadri Kurt, Aziz Eftekhari, Irada Huseynova, Rovshan Khalilov, William C. Cho
    Gold nanoparticles (Au NPs) have potentially therapeutic properties as they are synthesized via biomolecules as reducing and stabilizing agent(s). The aim of this study is to develop an easy and eco-friendly method for the synthesis of Au NPs using extracts from the Allium cepa (AC) red peel (skin) extract and investigate the antibacterial and antioxidant activity and also inhibitory efects on acetylcholinesterase (AChE) and butyrylcholinesterase (BChE) enzymes. UV–Vis peak at~564 nm confrmed the Au NPs absorbance. TEM images revealed the formation of Au NPs with mostly spherical shapes and sizes between 6.08 and 54.20 nm. FTIR analysis confrmed the important biological compounds responsible for the reduction of gold. The strong absorption property of Au NPs was studied by EDX. The produced Au NPs demonstrated signifcant antibacterial and antifungal activity against the bacterial and fungal strains tested, as well as efcient inhibitory activity against both AChE and BChE enzymes. The highest antimicrobial activities were found against Staphylococcus aureus (0.06° mg/ ml) and Candida albicans (0.06° mg/ml). The antioxidant test fndings revealed that AC-Au NPs had lesser activity when compared to normal antioxidants. The Au NPs showed excellent inhibitory efcacy against AChE and BChE. The proposed green technique could encourage the innocuous generation of Au NPs, implying therapeutic possibilities.
  • Öğe
    Adsorption of nickel(II) ions from aqueous solutions using Malatya clay: Equilibrium, kinetic, and thermodynamic studies
    (Environmental Progress & Sustainable Energy, 2023) Onursal, Nilgün; Altunkaynak, Yalçın; Baran, Ayşe; Dal, Mehmet Can
    This paper evaluates Malatya clay (MC) for the removal of Ni(II) ions from aqueous solutions. For adsorption efficiency, the impacts of several factors, such as pH, starting metal ion concentration, and contact duration, were examined. The optimal initial Ni(II) ion concentration was determined to be 5 mg/L, the adsorption contact duration was 360 min, and the solution's pH was 6.27. Using scanning electron microscopy, energy dispersive spectroscopy, and Fourier transform infrared spectroscopy, the surface characteristics of Malatya clay were examined. The isotherm data fit the Langmuir isotherm model, indicating chemical adsorption and likely irreversibility of the process, according to the results. At 298, 308, and 318 K, the adsorption capacities of Ni(II) were determined to be 10.267, 11.834, and 12.285 mg/g, respectively. Adsorption kinetic data revealed that the adsorption of Ni(II) metal ions followed the pseudosecond-order kinetic model. According to thermodynamic studies, Ni(II) ion adsorption on the MC is spontaneous and endothermic. MC has proven to be an effective and alternative material for the removal of Ni(II) ions from aqueous media due to its excellent removal ability, availability, and low cost, as well as its features such as being able to be used without any chemical treatment and being environmentally friendly.
  • Öğe
    Mardin’in Yemek Ritüelleri
    (Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 2022) Duyan, Kübra; Yarış, Ahmet
    Bu araştırmanın amacı Mardin’in yemek ritüellerini belirlemek ve ritüellerin nedenleri ile 2020’li yıllarda uygulanıp uygulanmadığını tespit etmektir. Etnografik nitel araştırma kapsamında birincil veriler görüşme yolu ile toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu çeşitli etnik kökene sahip, yemek konusunda bilgili ve tecrübeli 50 yaş ve üzeri yerli halktan 28 kadın oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Doğum, nişan, düğün ve ölüm gibi geçiş dönemleri ve kutsal gün ritüelleri ilgili veriler toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Bulgular, yemek ritüellerinde benzerlik ve farklılıkların olduğunu göstermektedir. Birtakım değişikliklere uğrayan ritüellerin çoğu hala uygulanırken, bazı ritüeller ise günümüz şartlarında önemini yitirdiği görülmüştür
  • Öğe
    Yiyecek İçecek İşletmelerinde Sosyal Medya Kullanımı: Diyarbakır Örneği
    (Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 2022) Çökük, Yasemin; Özaltaş Serçek, Gülseren
    Bu araştırma Diyarbakır’da 16-21 Kasım 2021 tarihleri arasında yapılan Mezopotamya Gurme ve Yöresel Lezzetler Fuarı’na katılım sağlamış Diyarbakır’ın yerel yiyecek içecek işletmelerinin sosyal medya uygulamalarından faydalanma düzeylerini ölçmek ve sosyal medya kullanımının yiyecek içecek işletmeleri açısından olumlu ve olumsuz yanlarını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan görüşme formu, Diyarbakır’da faaliyet gösteren 15 tane yiyecek içecek işletmesinin sahibi ya da yöneticisi tarafından cevaplanmıştır. Literatür taraması sonucunda Diyarbakır’da konuyla ilgili bir çalışma olmadığı dikkati çekmiştir. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan görüşme tekniği kullanılmış ve bu doğrultuda veri toplama işlemi gerçekleşmiştir. Toplanan verileri açıklayabilmek için ses kayıtları dinlenmiş ve söylenenler olduğu gibi yazıya geçirilmiştir. Yazıya geçirilen veriler içerik analizi kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırma evrenini, Diyarbakır’da faaliyet gösteren ve Mezopotamya Gurme ve Yöresel Lezzetler Fuarı’na katılım sağlamış sosyal medya kullanan yiyecek içecek işletmeleri oluşturmaktadır. Yapılan bu çalışmada, Diyarbakır’da yiyecek içecek sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin sosyal medyayı pazarlama aracı olarak aktif bir şekilde kullandıkları görülmüştür. İşletmelerin tamamı Instagram uygulamasını tanıtım, reklam ve ürün siparişinde kullandıkları tespit edilmiştir. Instagram uygulaması sonrası kullanım sıralamasında ikinci sosyal medya uygulamasının Facebook olduğu tespit edilmiştir. Bu iki uygulama dışında işletme yetkililerinin Twitter, Google, Youtube ve web sayfası uygulamalarını da kullandıkları tespit edilmiştir
  • Öğe
    Ekmeklik Buğdaya Salisilik Asit Uygulamasının Çimlenme Döneminde Kuraklık Stresine Etkisinin Belirlenmesi
    (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2022) Yılmaz, Melikşah; Kızılgeçi, Ferhat
    Tohum çimlenmesi ve fide oluşumu, bitki büyüme döngüsündeki en hayati aşamadır. Kuraklığa meyilli alanlarda, zayıf tohum çimlenmesi ve fide çıkışı başlıca problemlerdendir. Mevcut araştırma, iki ekmeklik buğday genotipine (DZ17-1 ve Empire Plus) farklı dozlarda salisilik asit uygulamasının çimlenme ve erken gelişim döneminde kuraklık stresine etkilerinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Araştırma Şırnak Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü laboratuvarında tesadüf parsellerinde faktöriyel deneme desenine göre dört tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Çalışmada, ekmeklik buğday genotiplerinin tohumlarına 0, 0.5 ve 1 mM SA uygulanmıştır. Tohumlar 5 farklı kuraklık stresi (0, -0.25, -0.50, -0.75, -1 MPa PEG 6000 çözeltisi) ortamında çimlendirilmiştir. Koleoptil uzunluğu, kök uzunluğu, fide boyu, çimlenme hızı ve çimlenme gücü özellikleri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; artan kuraklık stresi incelenen tüm özellikler üzerinde olumsuz etkiye sahip olmuştur. Kuraklık koşullarında sadece 0.5 mM SA uygulaması çimlenme hızı ve çimlenme gücü özelliklerinde artırıcı etkiye sahip olduğu görülmüştür. Empire Plus çeşidinin kuraklık stresine daha toleranslı olduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    Yiyecek ve İçecek İşletmelerinde Başarısızlık Nedenleri
    (Güncel turizm araştırmaları dergisi (Online), 2021) Yarış, Ahmet; Kanik, Ergül
    Bu araştırmanın amacı, yiyecek-içecek işletmelerinin kapanmasına neden olan faktörleri belirlemektir. Kartopu örnekleme yöntemi ile seçilmiş ve faaliyetine 2015-2020 yılları arasında son vermiş 14 yiyecek-içecek işletmesi sahibine ulaşılmıştır. Veriler, yarı yapılandırılmış bir görüşme formu ile yüz yüze görüşme sağlanarak toplanmıştır. Görüşmeden elde edilen veriler, iki bağımsız kodlayıcı tarafından analiz edilmiştir. Başarısızlığa neden olan faktörler, dışsal ve içsel olarak iki tema altında kategorize edilmiştir. Bulgular, başarısızlığa en fazla içsel (işletme ile ilgili) faktörlerin neden olduğunu göstermektedir. Bunlar; sırasıyla finansal plansızlık, insan kaynakları sorunları, yanlış kuruluş yeri, düşük müşteri memnuniyeti, yüksek sabit maliyetler, işletme yöneticisi, muhasebe ve diğer faktörlerdir. Araştırma bulguları görüşmecilerin verdiği bilgiler ile sınırlı olup söz konusu faktörler ile ilgili, mevcut ve potansiyel yiyecek-içecek sektörü girişimcilerine önerilerde bulunulmuştur.
  • Öğe
    Savaş Sonrası Lübnan Sanatında İmge ve Mekân: In This House (2005)
    (ARTS: Artuklu sanat ve beşeri bilimler dergisi (Online), 2021) Geldi, Songül
    Bu çalışmada, siyasi temsili tarihsel bağlamda reddedilen 1975-1990Lübnan/Beyrut İç Savaşını, temsil krizi etrafında ele alan çağdaş sanatçıAkram Zaatari’nin In This House/Fi Haza Al Bayt (2005) adlı filmi mekân,imge ve bellek ilişkisi bağlamında ele alınmıştır. Sanatın görünürlülük vezaman bağlantısını imge üzerinden kurması, imge ve bellek arasındakiortaklık/ilişki üzerinden tartışılarak değerlendirilmiştir. Lübnan devletininamnezik resmi anlatısının eleştirisi ve aynı zamanda deneyimlenmişsavaş tarihinin savunusu olan bu filmin, temel argümanı ve kolektifbelleğe etkileri savaşın resmi tanığı niteliğinde olan bir mektup üzerindenanaliz edilmiştir. Zihinsel ve duyumsal süreçlerin mekânın yenidenüretilmesine ve kendini tekrarlamasına ve üretilen mekânın da kolektifbelleğin nesnellik kazanmasına kaynaklık ettiği Zaatari’nin çalışmalarıüzerinden belirtilmiştir. Sanatçı kaotik geçmişin inkârı, bölgeselçatışmalar, İsrail saldırıları, ulusal direniş, bellek, yerinden edilme, savaşdönemi görüntülerin üretimi/dolaşımı gibi konuları politik ve ideolojikbir perspektiften ele almıştır. Zaatari’nin bütün fotoğrafik-videoları vefilmleri biçimsel ve kavramsal tutarlılığı ifade eden temsil biçimleriyleneoliberal inkâr politikalarını ve devletin amnezik resmi anlatısını/tarihinialtüst etme eğilimine ve gücüne sahip olduğu çalışmaları üzerindenortaya konulmuştur.
  • Öğe
    Din Arkeolojisi ve Göbekli Tepe: Disiplinlerarası Eleştirel Bir Yaklaşım, Bilal Toprak, İstanbul: MilelNihal Yayınları, 2020, 335 sayfa
    (Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Mantır, Esma
    Din Arkeolojisi ve Göbekli Tepe: Disiplinlerarası Eleştirel Bir Yaklaşım, Bilal Toprak, İstanbul: MilelNihal Yayınları, 2020, 335 sayfa
  • Öğe
    BİR HÂFIZ DÎVÂNI ŞERHLERİ DERLEMESİ: ZÂHİD BİN MUHAMMED VE ESERİ
    (2019) Şahin, Esma; Turan, Mustafa
    Osmanlı şerh geleneğinde en rağbet gören eserlerden biri şüphesiz Hâfız-ı Şîrâzî (ö.792/1390[?])’nin Dîvân’ıdır. Osmanlı şairlerinin büyük bir hayranlıkla takip ettikleri ve gerek Osmanlı gerek İran topraklarında tarih boyunca beğeniyle okunan bu usta şairin şiirleri yüzyıllarca şerhler yapılmak suretiyle anlaşılmaya/anlatılmaya çalışılmıştır. Hâfız’ın şiirlerine yapılan meşhur tam şerhler Sürûrî (ö.969/1561-62), Şem‘î (ö.1011/1602-1603) ve Sûdî (ö.1007/1599) ile 19. yüzyılda Konevî (ö.1244/1828-29)’ye aittir. Bu şerhler dışında farklı yüzyıllarda Hâfız’ın şiirlerine yapılan tercümeler ve kısmî şerhler de mevcuttur. Şerh literatürü içinde birden fazla eserden derlenen bölümlerin bir arada şerh edildiği eserlerle sıkça karşılaşılırken aynı esere yapılmış iki farklı şerhin bir araya getirildiği örneklere pek rastlanmaz. Bu anlamda özgün olarak değerlendirilebilecek eserlerden biri yine Hâfız Dîvânı için ortaya konmuştur. Dîvân’a Surûrî ve Şem‘î tarafından yapılan şerhlerin bir araya getirilip derlendiği bu eser 16. yüzyıl sonlarında (1005/1597) Zâhid bin Muhammed tarafından kaleme alınmıştır. Eserin bilinen tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Nuruosmaniye 3962 numarada kayıtlıdır. Bu makalede Zâhid bin Muhammed ve eseri tanıtılmaya çalışılmıştır.
  • Öğe
    Brett Kahr, Freud’dan Hayat Dersleri (Life Lessons from Freud) (çev. Şeyda Öztürk, Sel Yayınları, İstanbul 2018 (3. Baskı), 143 sayfa.)
    (2019) Olgaç Özbek, Zeynep
    İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri dikkatini birçok alana yönelterek doğasında bulunan öğrenme ihtiyacını gidermeye çalışmıştır. Eşyanın hakikatini keşfetmeye çalışan insan, ilk olarak doğanın bilinmezliğine yönelerek onu tanımak istemiştir. Sonuç olarak, kısmen doğaya hâkim olmuş ve hâkimiyet alanını yönetmeye başlamıştır. Daha sonra dikkatini varlığa, bilgiye, ahlaka yönelterek sorular sormuştur. Bu sorularla bugün yeni gezegenler keşfederek, ölümü geciktirebilecek teknolojik çalışmalar yaparak, bir canlıyı kopyalayabilecek seviyeye gelmiştir. İnsanoğlunun bilgi ve kudret bağlamında yaşadığı bunca ilerlemeyle beraber modern psikolojinin tabiriyle, “arkaik insandan post modern insana” kadar kişinin kendine yönelttiği bir soru vardır: “Ben kimim?”. T
  • Öğe
    Ahmed Tebrizî’nin Şehinşahnamesi’nde İlhanlıların Mardin Kuşatması, Melik Said ve Melik Muzafferüddin İle Olan Münasebetleri
    (Mukaddime Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2019) Ceylan, Eral
    Tarihte, Mardin ve civarının Moğollar tarafından ele geçirilmesine dair çeşitli kaynaklardan elimize ulaşmış muhtelif bilgiler mevcuttur. Bu kaynaklardan birisi de 14. yüzyılda Ahmed Tebrizî tarafından Farsça yazılmış 1800 beyitlik Şehinşahname, diğer adıyla Cengiznameadlı manzum eserdir. Eserde, İlhanlılar döneminin 1337 yılına kadar yaşanan önemli olaylar anlatılır. Eserde Mardin ve Nusaybin bölgesinin Moğol/İlhanlı saldırıları da ayrıntılı şekilde tasvir edilmiştir. Özellikle Mardin Artuklu Sultanı Melik Said ve oğlu Muzafferüddin döneminde Hülagu ile yaşananlar, savaşlar ve antlaşmalar ile İlhanlılarla olan ilişkiler eserde detaylı olarak sunulmuştur. Bu çalışmada; eserin tanıtımı, İlhanlılarla Mardin Artuklu Melikleri arasında yaşanmış savaşlar, kuşatma ve antlaşmalar,Mardin Kalesi’nin İlhanlılar tarafından ele geçirilişi ele alınıp değerlendirilecek ve ayrıca konu ile ilgili Farsça beyitler tercüme edilerek aktarılacaktır.
  • Öğe
    Ekrem Sarıkçıoğlu, Kanonik-Apokrif İncillere Göre Hz. İsa Ha-yatı ve Mesajı
    (Milel ve Nihal İnanç, Kültür ve Mitoloji Araştırmaları Dergisi, 2018) BAKIŞGAN, Muhammet Hanifi
    İnsanlık tarihinde krallar, bilim adamları, kahramanlar, komutan-lar, din kurucuları ve daha sayamadığımız birçok ünlü sima gelip geçmiştir. Şüphesiz bunlar arasında gerek yaşadıkları dönem içeri-sinde gerekse kendilerinden sonra devasa kitleleri etkileyen kişiler-den söz edilebilir. Bahsettiğimiz bu kimseler, din kurucularından başkaları değildir.
  • Öğe
    Caner Taslaman, Allah’ın Varlığının 12 Delili, (Destek, İstanbul, 2016, 232 sayfa.)
    (Artuklu Akademi, 2018) EROĞLU, Sabit
    İnsanın dünyaya gelmesiyle birlikte yaptığı ilk şey, kendisini ve çevresini tanıma faaliyetidir. Düşünen bir varlık olarak insan, hayatının ilk evrelerinde çevresindeki her şeyin onun için tasarlandığını varsayar. Ancak bir müddet sonra evrenin büyüklüğünü ve kendisinin bu devasa düzenin küçücük bir parçası olduğunu fark eder. Bu fark edişle birlikte hayatı ve varoluşunu sorgulayan insan; varlığının nedenini, varlık sahasındaki varlıkları var edenin neliğini ve varoluşun sebeplerini aramaya başlar. Bu problemlere karşılık olarak içinde yaşadığı toplumun inançları bir takım cevaplar üretse de buna ilişkin tatminsizlik, insanın cevap bulma arayışına girmesine sebep olur. Bu arayışın çıkış noktası, “Tanrı var mı?” sorusudur. Bu hususa ilişkin farklı yaklaşımların varlığından söz edilebilir. Bu yaklaşımlardan iki zıt noktada görüş belirten akımlar ise teizm ve materyalist-ateizmdir. Söz gelimi teizm Tanrı vardır cevabını verirken materyalist-ateizm ise Tanrı diye bir şeyin olmadığını öne sürmektedir. Bu iki zıt görüş de kendisi dışındaki düşüncelerin hak olmadığı iddiasıyla, ortaya koydukları inanç biçimlerini delillendirme yoluna gitmektedir. Bunun sonucu olarak da din adamları ve filozoflar tarafından konuya ilişkin birçok eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerden biri de teizmi savunan Caner Taslaman’ın, Allah’ın Varlığının 12 Delili adlı kitabıdır.
  • Öğe
    Fatih Özgökman, Tanrı’nın Ön Bilgisi ve İrade Özgürlüğü: Batı Düşüncesinde Fatalizm Problemi, (Elis, Ankara, 2015, 255 sayfa.)
    (Artuklu Akademi, 2018) Aydin, Beşir
    Tanrı’nın sonsuz bilgisinin insan iradesini önceden belirleyip belirlemediği dolayısıyla insan eylemlerinin özgürlüğü meselesi, tarih boyunca hem filozoflar hem de teologlar tarafından tartışılan bir sorun olmuştur. Bu sorun, her şeyi önceden bilmek anlamına gelen Tanrı’nın ön bilgisi ve insanın özgür iradesi olmak üzere iki öncülden meydana gelmektedir. Buna göre Tanrı’nın ön bilgisi, evrendeki her şeyi içine alan ve önceden belirleyen bir yapıya sahiptir. Bu sebeple Tanrı’nın, insanın gelecekte ne yapacağını da önceden belirlemiş olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bunun neticesinde Tanrı’nın ön bilgisi karşısında özgür iradeye sahip olmadığımız anlamına gelen Fatalizm kavramı doğmaktadır. Ancak Tanrı, kutsal metinlerde insanın eylemlerinde özgür olduğunu ve onu yaptıklarından sorumlu tutacağını bildirmektedir. Bu anlamda birbiriyle çelişkili görünen Tanrı’nın ön bilgisi ve insanın özgür iradesi, zaman zaman bir paradoks olarak tanımlanmış ve düşünürleri ciddi manada meşgul etmiştir. Bu sebeple düşünürler, problem karşısında çeşitli çözüm önerileri geliştirmek zorunda kalmışlardır. Filozof ve teologların üzerinde çokça uğraştığı bu sorun, sadece İslam düşüncesinde kelamcılar tarafından tartışılmamış, aynı zamanda Ortaçağ Hristiyan düşüncesinde de tartışılmaya değer bir konu olmuştur.
  • Öğe
    Mahmut Aydın, Hz. İsa’ya Ne Oldu?, (Otto, Ankara, 2017, 191 sayfa. )
    (Artuklu Akademi, 2018) GÜNENÇ, Büşra Gürel
    Mahmut Aydın, tanıtmaya çalıştığımız eserinde genel olarak Hz. İsa'nın başına gelen olaylar silsilesini, özelde ise çarmıh hadisesi ve sonrasını ele almaktadır. Tarihi kaynaklarda, Hristiyan dini kaynaklarda ve Kur'an-ı Kerim'de verilen bilgileri okuyucuya sunarak, kulaktan dolma bilgilerle oluşan İsa portresini Kur'an ışığında değerlendirerek yeniden çizmeyi hedeflemektedir.
  • Öğe
    Şeyma Ay Arçın, İsrail ve Yahuda Krallıkları Tarihi -Atalar Devrinden Asur ve Babil Hâkimiyetine Kadar-, (Ayışığı, İstanbul, 2016, 120 sayfa.)
    (Artuklu Akademi, 2018) TANRIVER, Rumeysa
    Etnik ve dini bir grup olarak Yahudiler kadim bir tarihe sahiptir. Yaklaşık 3000 yıllık bu tarih hakkında bilgi edinebileceğimiz birincil kaynak Yahudilerin kutsal metni Tanah’tır. Bunun yanında yakın zamanda bugünkü İsrail topraklarını da içine alan Mezopotamya uygarlıklarına ait kalıntıların gün yüzüne çıkarılmasıyla, keşfedilen yeni veriler ışığında İsrail tarihinin güncellenmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Eskiçağ tarihi alanında çalışmalar yapan Şeyma Ay Arçın’ın İsrail ve Yahuda Krallıkları Tarihi adlı eseri, bu hususun önemine işaret eder niteliktedir. Yazar, M.Ö. 2000 yılına tarihlenen Yorgan Tepe (Nuzi) kayıtlarından, Antik İsrail’e komşu Hitit ve Sümer metinlerinden ve Asur krallığına ait yazıtlardan kesitler alıntılayarak okuyucuyu araştırmada kullandığı kaynakların bir kısmıyla tanıştırmaktadır. Amacı ve takip ettiği yöntem itibariyle bu eser, dinler tarihi ya da Yahudi teolojisi çalışmasından öte arkeolojik verilere, antik yıllıklara ve yazıtlara dayalı bir tarih araştırmasıdır.
  • Öğe
    Yasin Meral, Yahudi Geleneğinde Kur’an ve İbranice Kur’an Çevirileri, (Divan Kitap, Ankara, 2016, 208 sayfa.)
    (Artuklu Akademi, 2018) Nergiz, Nurten
    Yahudi ve Müslümanların dinî ve siyasi açıdan doğrudan ilk temasları, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medîne'ye hicret etmesiyle başlamıştır. Bu temas ile birlikte Yahudiler ve Müslümanlar arasında İslam, Tevrat ve Hz. Muhammed'in peygamberliği konularında tartışmalar yaşanmıştır. Müslümanların Tevrat'ın nesh edilerek hükmünün kaldığını dile getirmeleri sebebiyle Yahudiler, bu iddiayı çürütme amacıyla Kur'a'nı Kerim'i İbraniceye tercüme etmişlerdir. Yahudilerin tercüme faaliyetleri zamanla Kuran-ı Kerim’in tamamının çevrilmesi ile sonuçlanmıştır. Bu çerçevede Yahudilerin Müslümanlara karşı mevcut olumsuz durumları da göz önüne alındığında, yapılan Kur’an’ı Kerim tercümelerinin sıhhati konusunda araştırmaların yapılması gerekmektedir. Kur’an’ı Kerim çevirilerinin aslına uygun yapılıp yapılmadığı özellikle Kur’an’ı Kerim çevirilerinin hangi kriterlere göre yapıldığı hususlarının aydınlatılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Kur’an-ı Kerim’den İbraniceye yapılan tercümeler hakkında Yasin Meral’in, Yahudi Geleneğinde Kur’an ve İbranice Kur’an Çevirileri adlı eseri tercümelerin nasıl yapıldığı hakkında detaylı bilgi vererek konuya açıklık getirmektedir.
  • Öğe
    Hakikat ve Mecaz Arasında Bir Sufi’nin Portresi (Melayê Cizîrî), Mehmet Nesim DORU, Nûbihar Yayınları, (Birinci Baskı 2016), İstanbul, 139 S.
    (2017) Öncü, Selim
    Düşünce dünyamıza edebiyattan felsefeye birçok konuyu ihtiva eden Divan eserini miras bırakan Melayê Cızîrî sadece bir şair değil, aynı zamanda İslam düşüncesinin birçok disiplinine vakıf bir sufi düşünürdür. Divan, içerdiği nazari konularla İslam düşünce tarihinde bu kapsamda ve vecizlikte yazılmış nadir eserlerden birisidir. Melayê Cızîrî Divan’ında, 17. yüzyılın genel karakterini yansıtarak tasavvuf düşüncesini merkeze alıp İslam felsefesinin diğer (Meşşâî, İşrâki) yönelimlerinin tümüne veciz ifadelerle yer vermiş ve hakikate ulaşmanın ancak mecaz ile mümkün olabileceğini her fırsatta vurgulamıştır.